0
tarım ve petrol [değiştir]
2005 yılı tarım verileri
1940'lardan beri tarım verimi, petrokimyasal böcek ilaçlarından, gübrelerden ve zamanla oluşan makinalaşmadan arttı. 1950 ve 1984 yılları arası tarımda bütün dünyada gelişen green revolution (türkçede: yeşil devrim) olarak adlandırılmış makinalaşmadan dünya tahıl verimi %250 arttı.[53][54] bu gelişmenin sonucu olarak dünya nüfusu son 50 yılda ikiye katlandı. ancak her bir enerji ünitesi, üretimin artmasıyla doğru orantılı olarak arttı. ekim-biçim için ayrı, taşıma için ayrı, satış için ayrı enerji kaynakları gerekti.[55] ancak bu durum petrol yandaşı tarım üretici grupları tarafından tartışılmaktadır.[56] bu geniş enerji gereksinimlerinin büyük bir bölümü fosil yakıtlardan sağlanmaktadır. bunun sebebi; günümüz çağdaş tarımının petrokimya ve mekanikleşmeye olan güvenidir.[57][58][59][60][61]
çağdaş veya sanayileşmiş tarım daima petrole şu iki alanda bağımlıdır;
toprağın işlenmesi
ürünlerin taşınması
suni gübre üretimi
bu da ürünlerin ulaştığı her bir insan başına yaklaşık 400 galon (yaklaşık 1514 litre) petrole karşılık gelmektedir. bu da dünyada kullanılan petrolün %17'sine eşittir.[62] petrol ve doğal gaz yine gübrelemenin ana basamaklarını oluşturmaktadır. ayrıca gıdaların satıştan önceki tüm işleme basamaklarında petrol ürünlerinden elde edilen enerji kullanılmaktadır. bir kahvaltılık gevreğin üretimi için yarım galon (1.8 litre) petrol harcanmaktadır.[63] dünyanın dört bir yanında üretilen tarım ürünleri sadece bir noktaya ulaşmak için ortalama 1,500 mil yol katetmektedir.[64]
petrol ve ürünlerinde görülen herhangi bir azalma, dünyadaki gıda trafiğini büyük bir ivmeyle azaltacaktır. tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesi, yakıt için organik tarıma ve başka sürdürülebilir tarıma ilgi artmasının önemli sebeplerindendir. modern organik tarım yöntemlerini kullanan çiftçiler, verimlerinin geleneksel tarımın fosil yakıtlı suni gübre ve böcek ilacı kullanılmayan yöntemlerine göre aynı çoklukta olduğunu belirttiler. monokültür tarım tekniklerinden petrola dayanan teknoloji sayesinde zarar görmüş olan verimlerin toprakta tekrar yenilenmesi zaman alacaktır.[65][66][67][68]
birleşik devletlerin yakıta olan bağımlılığı ve besin maddelere olan ihtiyacının karşılanmasının tehlikeli olabilmesi tüketiciyi bilinçlendirme hareketine yol açtı. tüketici besin maddelerin oluşunun bütün adımlarını izleyerek bilinçlendirildi. besinin oluşunun adımlarını leopold center for sustainable agriculture "... besinin yetiştiği yerden tüketicinin satın aldığı yere kadar yolculuğu" olarak tanımladı. leopold center 'nın bilim insanları yaptıkları bir araştırmada yörede yetişen besini ve uzak mesafede yetişen besini karşılaştırdığında , yörede yetişen besinin yolunun son hedefe kadar ortalama 44.6 mil, gemiyle getirilen besinin yolunun ise ortalama 1,546 mil olduğunu hesaplamışlardır.[69]
besinin geldiği mesafeye önem vermekle yerel besin yetişimini destekleyen tüketiciler kendilerine "locavore" diyorlar; besinin organik olmasına önem vermeden yerel besin yetişim sistemine geri dönüşü savunuyorlar. locavore'lar, gemilerin fosil yakıtlara olan bağımlılıklarından, kaliforniya'dan gemiyle new york'a getirilen organik marulların sürdürülebilinen bir besin kaynağı olmadığı görüşündeler. "locavore" hareketiyle birlikte yakıta dayanan tarıma bağlılığa toplumda ve belediye bahçeliğinde ilgi arttı.
Tümünü Göster