0
tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. diğer bir ifade ile, insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü tarımsal-hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.
bu bilim dalı bilimsel bilginin yanı sıra özel yetenek ve önsezi gerektirir.[1] uygulamalı bir bilim dalı olup, amacı insanların yararına ekonomik değerler elde etmektir.[2]
tarım, iki temel üretim dalından oluşur. bunlar bitkisel üretim ve hayvansal üretimdir. bu iki temel tarımsal üretim dalı ve hatta tanımları arasındaki tek ayrım, kullandıkları materyalin birinde bitki ötekinde ise hayvan materyali oluşudur[3]
tarım, insanlığın toplu hayata geçişinde büyük bir rol üstlendi. taş devri süresince bulunan avcı-toplayıcı toplulukların, yerini tarımla uğraşan halklara bırakması, toplumları ve devletleri ortaya çıkardı.[4] sanayi devrimi'ne kadar tarım, insanlığın büyük çoğunluğunun temel geçim kaynağı oldu. ancak günümüzde de tarımda gözle görülür gelişmeler ve teknolojinin getirdiği etkiler bulunmaktadır. özellikle 20. yüzyıl boyunca tarımda önemli değişiklikler yaşanmıştır. haber-bosch işlemine göre, amonyum nitrat karıştırılan tezek sayesinde, ilk yapay gübreler elde edildi.[5] tarımda işgücünü düşüren makineleşme sayesinde tarımda işçi sayısında azalmalar gözlendi.[6] üretimin artmasına karşılık işsizlik arttı.[6]
amerika birleşik devletleri'ndeki kansas'ta 2001 yılında çekilen bir uydu görüntüsü. resimde parsellenmiş tarım alanları gözlenmektedir.
bunlara karşılık, günümüzde en çok yetiştirilen tarım ürünleri arasında pirinç, mısır ve buğday yer almaktadır.[7] ayrıca dünyadaki çoğu hükûmet de aynı doğrultuda kaliteli gıda için tarıma yatırım yapmaktadır.[8] tarıma yapılan yatırımlardan en büyük payı, buğday, mısır, pirinç, soya ve süt almaktadır.[9] ancak buna karşılık gelişmiş ülkelerde yapılan yatırımların büyük çoğunluğu etkisiz ve çevre düşmanı olmaktadır.[10] özellikle tarımdaki makineleşme ve yapay gübre kullanımı, çevreye büyük zararlar vermekte ve su kirliliği başta olmak üzere önemli sorunlara yol açmaktadır.[11] yine 21. yüzyılda çevre sorunlarının ve küresel ısınma başta olmak üzere anormal doğa olaylarının gündeme gelmesiyle beraber, tarımda makineleşme ve yapay gübre kullanımı düşürülmüştür.[12]
tarımdaki çevre zararlarına alternatif olarak geliştirilen ve ilk defa 20. yüzyıl başlarında sir albert howard tarafından tartışılan organik tarım ise tüm bunlara karşı temiz ve sağlıklıdır. organik tarım, günümüzde dünya çapında ilgi görse de pahalı olması nedeniyle sadece üst sınıf kişilerce elde edilebilmektedir. yine bu tür tarımın dünyadaki en büyük destekçisi avrupa birliği'dir. bu birlik tarafından 1991 yılında organik tarım adıyla literatüre eklenen uygulama, 2005'te cap adlı kuruluşun kurulmasıyla beraber sürat kazanmıştır.[13] organik gıdanın savaştığı baş yöntemler arasında hormonlu gıda üretimi yer almaktadır.
2007 yılının sonlarında dünyadaki ekonomik dalgalanmalar sürecinde tahıl ürünleri başta olmak üzere birçok tarım ürününde fiyat katlanmaları gözlendi.[14][15] gelecekte, fiyatların çok daha katlanması nedeniyle, afrika ve birçok 3. dünya ülkesinde gıda savaşlarının baş göstermesi beklenmektedir.[16][17][18] birleşmiş milletler'e göre, 2025 yılına gelindiğinde afrika sadece nüfusunun %25'ini besleyebilecektir.[19]
günümüz dünyasında, tarım iki farklı temel amaç için kullanılmaktadır. bunlardan ilki, sadece ailesini besleyebilmek için üretim yapan insanlardan oluşan grup, ikincisi ise ticari amaçla tarım yapan insanlardan ve kurumlardan oluşan gruptur.[20] endüstriyel tarımda, amaç ticaret olduğundan para sahası geniştir ve gübreleme, tohumlama, bakım, sulama gibi olanaklar geniştir. aynı şekilde endüstriyel tarımda geniş tarım alanları mevcuttur. 20. yüzyılda özellikle tarımsal kimyadaki gelişmeler, üretimi katladığı gibi, insan gücü oranını da düşürmüştür. ancak bu, hem sağlıksız gıda üretimine, hem de işsizliğe neden olmaktadır.[21]
tarımda görülen haşaratlara karşı kullanılan ilaçlar, bu haşaratların zararlarını büyük ölçüde engellese de, buna kaşılık bu ilaçlar doğal dengeyi bozmakta ve çevreye zarar vermektedir. tüm bu zararlara karşılık, tarımda kullanılan traktör gibi araçlar, üretimi arttırmakta ve daha çok insan için besin olanağı sağlamaktadır. özellikle ilkel tarım aletlerinin yerini modern tarım ve sulama birimlerine bıraktığı 1900'ler boyunca tarımda ivmeli bir artış gözlenmiştir. amerika birleşik devletleri'nde yer alan ulusal mühendislik akademisi'ne göre, tarımdaki makineleşme, dünyanın yaşadığı 20 devrimden biridir. yine 1999 verilerine göre, günümüz teknolojisi sayesinde, tek bir çiftçi, 130'dan fazla insanı beslemektedir.[22]
21. yüzyıl teknolojisi sayesinde, günümüzde tarımda çeşitlilik, gen çaprazlaması sayesinde artmakta ve birkaç verimli soy birleştirilerek ortaya çok daha verimli yeni bir soy çıkarılabilmektedir. bu da tarımsal üretimin artmasının altında yer alan etmenlerden biri olarak kabul edilmektedir.
Tümünü Göster