birazdan dışarı çıkıcam ve

sabah gittiğimde annesiyle otobüs bekliyolardı. tekirdağa geri dönmek üzereydi. beni görüp yanıma gelsin diye bi süre bekledim, görmedi. otobüs geldi. eşyalarını almak için meyil etti gözgöze geldik. annesine uzaktan selam verdim. anne müsadenle dedi. kalktı yanıma geldi.

- noldu ne istiyosun?
+ veda etmeye geldim, kızgın mısın?
- hayır değilim, üzgünüm sadece.
+ bak selin olmuyo tamam kabul ama sen hala benim meleğimsin, kadınımsın, en değerlimsin. ne yaptıysam senin iyiliğin için yaptım, ben buyum değişemem bu saatten sonra.
- sen de benim için çok değerlisin ama ben rahat büyüdüm. 2 senedir yaşamıyo gibiyim. bi çok arkadaşım benimle ilişkisini kesti.
+ haklısın, dikkat et kendine kurda kuşa yem olma oralarda.
- tamam sen de dikkat et, motoru hızlı ya da sarhoş sürme aklım sende kalmasın.
+ tamam bi derdin, tasan olduğunda ara beni saat hiç farketmez sakın uyuyodur diyip aramamazlık etme.
- tamam sen de beni ara mutlaka.

dedi ve sarıldı. ben de sıkıca sarıldım. annesi uzaktan izliyodu, dudağına yapışasım geldi o an ama yapamadım.

+ ben gideyim artık dedim, tamam kendine çok iyi bak dedi. kaskımı taktım. önümü görmüyodum sanki.

Selin gitti. şimdi kendimi boşlukta gibi hissediyorum amk, bi yarım onunla gitti sanki. yarın ben de çanakkaleye gidip bi işe giricem, yeni bi hayata başlıcam. bu kadar işte şimdi kendimi toparlamaya çalışıyorum.