bu kadar arsız bi karı görmedim

evet binler şimdi döndüm randevudan. biraz geç gittim. dörtbuçuk demişti ben 5 e 10 kala gittim. aracı otoparka değilde otoparkı gören başka bi yere çektim. yaktım sigaramı. baktım döneliyo otoparkın içinde, ağacın altında elinde sigara. miniyi çekmiş, beyaz bi tshirt üstünde ayağında topuklu. az durdum, derken telefon etti bu, görüyom aynı anda zaten. şimdi geldim karşıdayım görüyom seni dedim derken bana doğru döndü el salladı. ahahaha el sallamayı görmeniz lazımdı böle gördüm seni der gibi değilde, ayyyyy geldinmi der gibi. hızlı hızlı geldi yanıma. indim, buyrun dedim anahtarınız, yok sen kullan dedi direk. benim işe dönmem lazım başka bi müşterim bekliyor dedim ( ki doğru randevu vermiştim gitmeden saat 6 ya) yaa ama olmaz ki, söz vermiştin dedi, ne için dedim? bişeyler içecektik dedi. söz vermedim ki dedim. verdin ya beeeeeee ( aynen böle) suratta böle pokemon gibi oldu amk. valla gitmem lazım vaktim yok müşteri gelicek dedim. ya gel şurda bişeyler içelim bari dedi. hastanenin kantini var. yok dedim, başka zaman bakarız dedim. böle yapcanı bilsem almazdım dedi. satabilirsiniz % 30 aşağısına geri alırız hiç problem değil dedim. suratı ekşidi, bozuldu. kolumu tuttu amk, çekiyo gel iki dakka oturalım yemem korkma dedi.

sırıttım. iyi tamam dedim, bi çayını içerim. ne çayı ya dedi. ne içicez hastane kantininde fransız şarabı mı içicez dedim. ha doğruya dedi. ya valla gidelim bak yakın bi yerde bi yer biliyom kalabalıkta değildir birer bira içeriz diye diretiyo. içki içmem ben dedim, müşteriyi gönderdikten sonra akşam namazına yetişcem dedim. ya saçmalama diyo hala. koluma girdi yürüdük, etrafa bakıyom bu arada tanıdık manıdık denk gelmese bari diye. girdik kantine oturduk. gitti bişeyler söyledi 2 dakka sonra garson geldi pasta börek falan kola geldi masaya. ben içmem dedim. niye dedi, kola haramdır dedim aahahaha. sabrımı mı zorluyon dedi gülerek. yoo zorlama yok dedim. ben gideyim geç kalıyom dedim. offffffffff çekti böle bi derin, dudaklar eşek dudağı gibi tireşti amk ahahahah gülesim geldi.

neyseben elimi bile sürmüyo kolaya, yesene diyo, içsene diyo, haramdır diyorum, üsteleme lütfen dedim böle gayet ciddi. bu beni şakirt zannetti. ahahaha. 10-15 dakka geçti, kusura bakma gitmem lazım dedim, tamam ben bırakırım seni dedi iyi dedim. bindik arabaya, telefonunu versene dedi, çıkardım cebimden uzattım ahahahahahaa. ya napıyon yaaaa dedi, kızardı suratı sinirden kendini gibicek. telefon dedim, istedin ya. ya dalga geçme benle kırıcı oluyosun dedi. kusura bakma bi an anlayamadım telefon diyince dedim. 12 sene önce kapattırdığım o zamanın aria numaram geldi aklıma. çok şekil bi numaradır bu yüzden hiç unutmadım. yazdı kaydetti. çaldırıyom dedi aradı, ama kulağına koymadı telefonu tabi bekliyo benden ses çıksın diye, ya öbür telefon ofiste dedim, bu şirket telefonu ben gidince kaydederim dedim.

vardık iş yerine, inicem hadi hoşçakal dedi eğildi bi öpüştük böle yanaktan görüşelim bak sözün var dedi, tamam dedim, ha unutma kaydet numarayı dedi tamam tamam dedim. kapattım kapıyı gitti.

ahahahaha. lan başım belada galiba.