aldatılmış bir erkeğin başından geçenler

mülakatları geçmiştim sevinçliydim ama içimde bir burukluk vardı. ceylin hiç mesaj atmamıştı. bu tarz şeyler hiç adeti değildi, normalde çoktan aramış olması gerekiyordu. bu düşüncelerle boğuşurken uyuya kalmışım..

memlekete döndüğümüzde hava daha yeni kararıyordu. güzel bir bahar akşamıydı. yemeği acele bir şekilde yiyip, evdekilere pgibolojik ve fizyolojik olarak yoğun bir gün geçirdiğimi dışarı çıkıp arkadaşlarla biraz kafa dağıtmak istediğimi söyledim. yol yorgunusun diye direttilerse de izni almayı başardım.

baharın son günleriydi. güzel bir akşamdı. ceylin'e mesaj attım.

+tatlım nerdesin?

-evdeyim

+seni almaya geliyorum, hazırlan

-hiç keyfim yok metehan

+itiraz istemiyorum

-peki

15 dakika geçmeden ceylin'in evinin önündeydim. çok bekletmeden aşağı indi. ceylin için geceyarısını geçmemek kaydıyla dışarda durmak problem değildi. yaklaşık 3 saatimiz vardı. son derece sade bir makyaj yapmıştı. üzerinde bir bluz, altında mini etek, converse ayakkabası ve kollarında ona almış olduğum bilekliği ile sadelik ve zarafet saçıyordu...

tam sarılacaktım ki, elini uzattı ve buruk bir tebessümle yetindi. bütün şevkim kırılmıştı. yan-yana, tek kelime etmeden, sanki yabancıymış gibi sahilde yürümeye başladık.

içimde tuhaf bir sıkıntı vardı...