manifotlu sahin

por salonuna gidiyoruz, milletin sevgilisi tığ gibi, ipince düzgün bacaklar, gram yağ-göbek yok... benimkinin yanlardan, zütten, göbekten her taraftan fazlalıklar fışkırıyor..

cafede oturuyoruz, diğer kızlar salata yerken, benimkisi hayvan gibi pizza yiyor. o yerken, ben utanıyorum çıkardığı seslerden...

starbucks'a gidiyoruz, milletin narin sevgilisi minicik parmaklarıyla güzelim starbucks bardaklarını tüm zarafetiyle kavramış, dudaklarının ucunu ceylan dereden su içercesine narin değdirirken, benimki hayvan gibi pipetle kahvenin dibini fokurdatıyor, utanıyorum...

çeşme alaçatı'da milletin sevgilisi surf tahtasının üstünde, minicik bikinileriyle kuğu gibi gezerken, benimki öküz gibi kıyıda ellerini çırpa çırpa su fışkırtarak yüzüyor, utanıyorum...

yine çeşme alaçatı'da milletin sevgilisine bakıyorum, enginar-kabak zeytinyağlı dolmalar yerken, benimkisi belki de çeşme'deki tek lahmacuncuda öküz gibi acılı lahmacun yiyip, bir de üstüne kürdanla dişlerini karıştıyor, utanıyorum...

velhasıl...

zor bir durum sevgilinin 50 kilo üzeri olması...

allah düşmanımın başına vermesin...

ekşi sözlüğede yazan benim