+8
-2
evet beyler yıllarımı verdiğim zütçülük işinde beni en fazla ikileme düşüren durumlardan birisidir kızların anüs bölgesinin daha önceden herhangi bir ilişkiye söz konusu olup olmadığını anlama olayı.
bildiğiniz üzere vajinadaki kızlık zarı kesin olarak önümüze koymasa da yüksek bir başarı ortalamasıyla bir kızın dıbına yannan girip girmediğini bize anlatabiliyor.
fakat iş başka organlara geldi mi bunu anlamamız imkansız bir hale gelebiliyor. peki gerçekten dediğimiz gibi imkansız mı? hep kafamızda bir şüpheyle mi yaşamak zorundayız?
ciks bir çok yan dalları olsa da genel anlamda üçe ayrılır. vajinal, anal ve oral..
vajinalin anlaşabileceğinden bahsetmiştik.. ama iş anal veya orala geldi mi işlerin değiştiğinden de söz etmiştik. oralı ve bilimum cinsel tatmin yollarını es geçiyorum çünkü bunları anlamak imkansız. ki aslına bakarsanız analın yanında üstlerinde durulmayacak kadar masum kalırlar..
anal dediğimiz şey dişinin aşağılayıcı bir şekilde gibilmesini anlatır bizlere. yanlış anlaşılmasın kötü demiyorum, zevk verir, sahiplenme duygusunu da verir fakat fiziksel ve ruhsal olarak o kadar da basit olmadığı aşikar. kısaca o anı gözünüzün önüne getirin. körpecik bir kız kıllı bir karşı cinsinin önünde domalmış, eleman eliyle gibini tutuyor, kafası tükürüklü yarak yavaş yavaş zorluyor ufacık deliği. kız inanılmaz bir acı duyuyor fakat zütü havada kafası yerde sadece dudaklarını ısırıyor, çünkü bunu yapmak zorunda. belki de zorunda olduğu için değil zevk aldığı için de şu an içine giren yarağın bağırsaklarını yara yara ilerlemesine sessiz kalıyor olabilir. ya da sadece sevdiği insan istediği için veya onla özel birşeyler paylaşmak için de olabilir. belki de işin bu noktaya varmasına ikisi bile anlam vermeden kendilerini o anda bunu yapıyor olarak da bulmuş olabilirler. o an anüs çeperi gibin etrafını sarmalamış. eleman belden sıkıca kavramış ve yırtarcasına zorluyor kızın arkasını. bu anı bir hayal edin, daha sonrasını da. terleye terleye, zorlaya zorlaya ufacık deliği iniltilerle hırıltılarla, acı ve zevk çığlıklarına karışmış bir şekilde oyduktan sonra üstünden kalkması için titreye titreye boşalması lazımdır o körpenin arkasında. şanslıysa o tazecik vücut belinde hisseder o ıslaklığı sıcaklığı ya da sırtında. ama içinde zonklayan bir şey hissediyorsa artık makatının içi bir erkeğin, o an onun sahibi olan erkeğin zevk sıvılarıyla doluyor demektir. eleman yavaşça kafasını çıkardığında karşısında açılmış bir delik, kıpkırmızı bir züt çeperi, ve süzüm süzüm süzülen bir döl manzarısıyla başbaşa kalır. o körpe zorlanarak yavaşça doğrulur, yürüyemiyordur bile, sendeleye sendeleye lavaboya gider, ıkınır da ıkınır, temizler deliğini iyice. gider ve yorgun ama mutlu erkeğinin yanına kıvrılır.
gel gelelim aradan birkaç saat geçtiğinde züt deliği yavaş yavaş kendine gelir. günler haftalar derken artık herşeyin üstü örtülmüş, herey eskisi gib olmuştur, ya da olmuş mudur?
belki de o kız bir daha böyle birşey yaşamayacaktır o elemanla, ilk ve son oldu bu onlar için. belki de hayatında birşeyleri bitirmek için kıvılcım bu oldu, belki de nedeni bambaşkaydı kırılma noktası için. ama onu sevmişti, erkeği olarak hissetmişti. ama her ilişki gibi yolları bir yerde ayrılmak zorunda kalmıştı.
hayatınıza giren, sevgilim dediğiniz, kendinizden daha fazla güvendiğiniz insanlarla hiç mi cinsel bir şeyler paylaşmadınız. peki dönüp baktığınızda o tertemiz kız sizle birşeyler yaşadı diye gözünüzde veya başkalarının gözünde huur mu oldu ? başkaları tahmin edebilir miydi sizle yaşadığı şeyleri ? aslında ömründe yapmayacak olduğu şeyleri siz özel olduğunuz için birlikte yaşamadınız mı? onla yaşadığınız herşey size cinsellikten öte birşey değil miydi? peki bunu sizi uç noktalara zütürmediğini varsayıyorum, ya daha ileriye giden bir insanla birlikte olmuş olma olasılığı? hayatında sizin gibi özel hissettiği bir insanla ileri gitme olasılığı ? daha önce gerçekten sevdiğiniz şu an bile çok iyi kızdı dediğiniz isimleri bir düşünün. sizce şu an karşısındaki insana ben şunla bunları bunları yaptım diye anlatıyor mudur? ya da insanlar, hayatına yeni girecek olanların aklına gelebilir mi sadece sizin bildiğiniz, aranızda sır gibi kalan o özel anları, tahmin edebilirler mi ? bunu hiç düşündünüz mü ?
uzun lafın kısası; hayatınıza giren melek masumiyetinde biri dahi olsa, onun geçmişi hakkında hiçbirşey bilemezsiniz. soramazsınız da. bir insanın hayatına birden fazla, onun özel olarak gördüğü, bu son dediği insan girer. zaten bu insanlar olmasa gerçekten özel olan insanı diğerlerinde ayırt etmesi imkansız olur. unutmayın; onun sizden önce de bir hayatı, o hayatında özel yerlere koyduğu kişiler, duygular, tutkular vardı. nasıl ki sizden sonrakilere sizi tam manasıyla anlatmayacaksa ya da hiçbir şey hissetirmeyecekse karşı tarafa, sizden öncesini de size anlatmayacak size hissettirmeyecektir. velhasıl kelam; aşkım dediğiniz o insan geçmişteki yaşadıkları hakkında her ne kadar saçma bi ilişkiydi zaten, hiç yakınlaşmadık doğru dürüst, hiçbir şey yaşamadım vb. güven verici tertemiz cümleler kursa da insan anatomisinin de sebep olduğu bir şekilde onun zütünün gibilip gibilmediğine hiçbir zaman emin olamazsınız.
özet: hepiniz gavatsınız.