askerlik yanılgısı

vicdani ret hak mı? hak diye bir şey yok arkadaşım. arzu/istek ve ona ulaşmak için gerekli olan güç var sadece.

doğada hak falan yoktur. gücü gücü yetenedir tam olarak. bir çita bu ceylanı da avlamayayım, onun yaşama hakkı var demez. ancak bizim gelişmiş sosyal ilişkilerimiz hak denen palavrayı doğurup sağa sola savurmamıza neden oldu. doğadaki her etkileşim, buna insan ilişkileri de dahil çıkar ilişkisidir.

"yaşam kutsaldır ve her canlının yaşama hakkı var" mı diyorsun mesela? neden kesip yiyorsun o ineği o zaman. çünkü arzu oluştu ve arzulanana ulaşmak için gereken güç vardı elinde. dolayısıyla gücünün yettiğini yani hakkın olanı aldın. ineğin hakkı falan kalmadı ortada. e doğanın yapısı bu biraz.

vampir yarasalar çiftlik hayvanlarından kan emerler, daha sonra o kanın bir kısmını o gün emecek kan bulamamış panpalarına verirler. ki ertesi gün onlar aç kalırsa panpaları onlara yardımcı olsun diye. gözlemle sabitlenmiştir bu, yardım edene yardım edilir. o karşılıksız yardım veya hak/güç bağışlama dediğimiz olayın temelinde de bu vardır işte.

yani bu benim hakkım ver hakkımı dersen komik olur. kimse vermez öyle kuru kuruya.

devlet askere geleceksin diyor, sen ben askere gitmek istemiyorum diyorsun, e gücün var mı devlet karşısında? yok. gibe gibe gideceksin. ya da devletinden daha güçlü başkalarının yardımını alacaksın aihm vs. devletten daha güçlü birine gittiğin zaman devletin kendisinde gördüğü "senin adına karar verme hakkı" elinden alınmış olacak.

hak değil güç! hakkın, gücünün sınırlarıdır. gücünün yetmediği ve yetmeyeceği şeylere dair hakkın yoktur. dünyadaki en büyük palavra bu hak palavrası.

özet: askere gitmek istemiyor musun? gitmeme hakkın yok, olamaz.

gitmemeye gücün yetiyor mu? örneğin bedelli yapacak veya yurt dışına kaçacak veya sahte rapor alacak gücün var mı? eğer bunları gerçekleştirmeye gücün yoksa el mahkum gideceksin.

özetin özeti: doğada ve sistemde hak yoktur, güç ve arzu vardır.