1. 51.
    +1
    ekşici mod on

    panpa ben de sıkı bir atatürkçüyüm. şimdi komünizm bir ütopyadır. lakin sosoyalizm bunun temelidir. yani önce bütün dünya ülkelerinde sosyalizm ilan edilecek en sonunda da dünya bir komün haline gelecek. temel fikir bu. sosyalizmin temelinde ise kişi ürettiği kadarını tüketme hakkına sahiptir; kimse ihtiyacından fazlasını almamalıdır. lakin bunu sağlamak yani arz ve talebi dengelemek için bir kuruma ihtiyaç duyulur işte bu noktada "sosyal devlet" (ki bu anayasamızda geçen sosyal devletten ziyade sosyalist devlet demek) devreye girer. bu fikir ortaya çıkıp da güçlendiği dönemde dini kurumlar özellikle hristiyan toplumunda ki çarlık rusyası'nda mali ve politik yönden çok güçlüydü. (şimdi burada hristiyanlık ve klise kurumu hakkında bilgi vermeye başlıcam ama bazıları özet geç diyecek o yüzden atlıyorum lakin söylemeden geçemiyeceğim hristiyan kurumları çooook zengindir. örnek opus dei) bu yüzden sosyalist fikri şiddetle reddettiler. hani şu ünlü söz vardır rabbaniyet sınıfı için söylenen(ruhban değil rabban sınıfı) "herkes eşit ama bazıları daha eşit" işte bu söz kliseye yönelik önemli bir taaruzdu. yani "sınıf"laşmanın olmadığı bir dünya istemektir sosyalist düşünce. amaç büyük balık kaarşısındaki savunmasız küçük balığı korumaktır.

    liberalizme gelince liberaller devletin piyasa ve para politikalarına asla müdahale etmemelerini isterler. böylece özgür insana ulaşmayı hedeflerler ki liberal özgürlükçü demektir. yatırımlar karşısında devlet kurumunun sus payı olarak vergi almasını ve kenara çekilmesini ister. liberal ülkelerde doğal taleplerden çok yaratılan talepler ve önceden hazırlanmış arz vardır. liberaller devleti silahlı güç olarak kullanırlar (bkz: usa) (bkz: uk) liberal hayatta her şeyin bir fiyatı vardır ve her şey alınıp satılabilir. liberal ekonomide büyümek temel amaçtır ve büyümek için senden küçük balıkları yemek zorundasındır. liberalist düşünce beraberinde vahşi kapitalizmi getirir.

    atatürk'e gelince. atatürk önce devlet destekli liberal ekonomi modelini oluşturmaya çalıştıysa da ülkenin uzun süren savaşlardan dolayı yıpranması ve kapitalin olmaması artı sanayiden yoksun bulunması ziyadesiyle ülke ekonomisinin tarıma dayanması bu projenin rafa kalkmasına sebep oldu. (bkz: izmir iktisat kongresi) bundan sonra devletçilik ilkesi benimsendi.

    özgürlük meselesine gelince liberaller satabilecekleri her şeye özgürlük dediler ki özgürlük adına okyanus ötesinden gelip petrol sahalarına kondular. dediler ki ben özgürüm o zaman al sana post-modern sanat, al sana post-modern müzik al sana post-modern cinsellik! adamlar cinsel devrim dediler yüzyıllarca her yerde bilinen eşcinselliği sanki yeniden keşfetmiş gibi yaptılar ve bunu pazar haline getirip satış yaptılar. noelde, bayramda, anneler gününde, sevgililer gününde hediye almazsan olmaz dediler ve seni para harcamaya teşvik ettiler. paran yetişmezse korkma al sana kredi kartı dediler, kredi kartını ödeyemezsen korkma al sana kredi dediler ve evini, tarlanı, arabanı ipotek ettiler. sen ödeyemeyince devlet eliyle sana icra getirip seni donuna kadar soydular. işte buna da liberalizm dediler.

    ekşici mod off
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster