ankara da geçirdiğim sürede merak ettiğim

özet geçerek anlatıyorum:

çoook eski zamanlarda, daha ankara ankara değilken. o bölgenin padişahı anna kakara (şimdiki ankara burdan gelir) grip olmuş ve sürekli burnunda bi kaşıntı oluyomuş. hapşıracakmış ama o zamanlar hapşırık yok tabi kazurahcocobollah diye bi ses çıkıyomuş hapşırırken. tabi bunu duyan halk "bu nasıl padişah amk terbiyesiz midir nedir" diye aralarından konuşuyomuş. tabi vezirde padişahı uyarı amaçlı bu ses yerine daha kibar bir ses çıkarmasını söylemiş. düşünmüşler taşınmışlar bulamamışlar. bi yarışma yapmaya karar vermişler. kazanana ödül vereceklermiş. bunu duyan hoca da durur mu? durmamış ve yapıştırmış cevabı. yarışmaya katılıp padişaha "aşti" şekline ses çıkarmasını söylemiş. şimdiki hapşırık o zamanlar aştirikmiş. günümüzde tüm türkiye hapşırık der ama ankaralılar geçmişlerinden kopmamak için aştirik der. tabi bunu ölümsüzleştirmek için terminallerine "aşti" adını vermişler. bu hikayeyi çok kişi bilmez beyler. hadi yine iyisiniz artık biliyosunuz.

- aa aa aşti
- padişahım çok yaşa!