1. 1.
    +3
    - şu kadife denen şeyi bi hayatından çıkar artık. o bize shetland kazak gibi bir nev'i genetik miras emin olun. onlar olmasa da yaşayabiliriz. ulan dünyanın en pahalı şeyi olsa bile kadife bana garibanlığı çağrıştırıyor emin ol. hele ki o ceket nedir arkadaş? hüsmen ağa mısın?

    - kıyafeti mevsiminde giyin. nisan ayında kaşe ceketle, temmuz ayında flanel pantolonla, ekim ayında keten gömlekle gezmeyin. ketenden yapılma hiçbir mamülle hiçbir zaman gezmeyin zaten. hele ki keten pantolon! boynu altında kalsın onun. dikimden içe katlanan parçaları arkadan orkid gibi görünür, ne kadar ütülersen ütüle üzerinde ağlar pantolon. o değil, hayvan gibi de iç gösterir. herifler utanmasalar sırf şunu giymek için brasilian string giyecek içine. mecbur musunuz lan?

    - ne kadar iyi bir kombin yaparsan yap ve ne kadar şık bir tercihte bulunursan bulun o kemersiz bir hiçtir. kemer görüntüyü o kadar değiştirir ki... ama öyle şerif taytıs gibi amerikan kartallı bengal kaplanlı at nalı gibi tokalı olmasın tabi. daha zarif, birçok şeyle kullanılabilir bir renkte olsun. bedenine göre seç tabi ki. seni iki kere dolanıp ucu brit aralığından çük gibi sarkmasın.

    - allah aşkına şu eheh niye bir tişörte o kadar para verecem yaaa... ona vereceğim paraya gider üç tane alır değiş değiş giyerim mantığından bi kurtulun! bir tek sen zekisin, kalanımız da malın önde gideniyiz ya; sen çözdün işi di mi? bir yıkamada ağzı yüzü bir tarafa kayacak full polyester şeylere para verip yırıl yırıl koktuğunuzun farkında olmadığınız için collezione, seven hill, defacto gibi markalar dünya'ya açıldı. az alın ama öz alın.

    - ayakkabı için bir bu kadar daha entry gerekir ama özet geçeyim; şu fare görünümlü ayakkabılardan bi kurtulun arkadaş. şu dünyada sadece siyah ve kahverengi ayakkabılar yok. biraz renklendirin ayaklarınızı. ne bileyim bi mor, bi lacivert renklerine de açılın. beyaz ayakkabının her türlüsünden kaçın (spor yapmadığın sürece). bildiğin apaçi styla netekim. şu ayak kemiği giben converse'leri de bi at artık dıbına koyim. her bi gibin altına giyme o espadrilden hallice şeyleri. öyle tank gibi tabanları dağa çıkıyorsan al. şehirde jeep ile gezene kıro dersin ama ayağında tank paleti gibi ayakkabıyla gezersin.

    - ölçüler hakkında bir fikrin olsun! lise kıyafeti alışverişinde annen seneye de giysin diye kolu parmaklarının ucunda ceketler/gömlekler almıştı sana ama sen büyüdün kardeş, gelişimini tamamladın. belediye ne kadar az çalışsa da sokakları süpürüyor, sen kendi pantolonunla yapma bunu istersen. çocuğun yediği helal, giydiği haram! felsefesini unut! çocuk değilsin artık.

    1. ceket kolu bilek hizasında olmalı ve gömlek manşeti altından iki santim görünmeli
    2. ideal paça darlığı 21-22 santimdir. vazgeçin artık şu haldır huldur bootcut pantolonlardan. kısa adam giyince zaten garabet ama uzunu bile biçimsiz gösteriyor.
    3. gömlek yakası boynundan en fazla bir santim geniş olmalıdır
    4. pantolon boyu, topuk boyun hizasında olmalıdır. akordion gibi paça bırakma. topuklu mu giyiyorsun sen sarkozy?
    5. üstüne giydiğin şey omzuzundan düşmesin. abinin mi diye sorarlar yoksa.
    6. annenle alışverişe çıkma. zira o her şeye 'dar' der.

    şimdi ben böyle yazdım ya; hemmen atlayacak iki tane çok bilmiş kendi kafasına göre yazmış ama bizim durumumuzu bilmiyor pekekent diye. eminim. iyi de kardeş ben hiç marka ismi zikrettim mi? tepeden bakar bir tavır mı sergiledim? şu behssettiğim konu genel bir sıkıntı ve her bütçe için yapılabilirliği var.

    ve konudan bağımsız bir serzeniş, bir rica: allah aşkına biraz temiz olun arkadaş. biraz bakın kendinize lütfen. herif yanımdaki masada hatuna determinizmden giriyor parapgibolojiden çıkıyor ama aynı herifin pisuvardaki on santimlik taşak kılını görmek ise bana düşüyor. ne bileyim bi burnunuzdaki, kulağınızdaki kılları görün abi. suyu sevin! haa bohemsindir, vintage bir tarzın vardır ama bu demek leş olmak demek değildir ki.

    ve siz hanımlar; biraz uyarmayı bilin şunları. öyle iki söze muhabbete devirmeyin gözlerinizi. kendinize yakıştırmayı bildiğiniz kadar yanınıza yakıştırmayı bilin artık!

    • **

    15/04/12 pazar günü saat 16 suları, ankara'da bir mağaza:

    30 yaşlarında sempatik bir çift alışverişlerini tamamlamış ama erkek hayatından hiç memnun değil, kadın ise savaş kazanmış muzaffer bir komutan edası ile ıphone'unu kurcalıyor, ben de kasada işlemlerini almak için ürünlerin barkodlarını okutuyorum:

    erkek: keşke şu açık mavi pantolon yerine griyi alsaydık.
    kadın: hayır! bıkmadın mı üniversiteden beri griden? daha üstündeki eskimedi hem. bunun tonu çok güzel.
    erkek: iyi de ebru sen benim böyle bir renk giydiğimi ne zaman gördün? hem bu kışın giyilmez bile.
    ben: bence ebru hanım güzel bir seçim yapmış. açık renk jean kışın giyilmez diye bir kaide yok. üzerine petrol mavisi bir triko giyerseniz çok güzel olur mesela.
    kadın: hah! bak ne güzel dedi beyefendi. bak burada da yazmış adam 'favori bir renginiz olsun. mavi tonları... diye...
    erkek: yaa bırak hayatım lütfen. bu saatten sonra elin addıbının dediğine göre iş mi yapacağız?
    ben: moda bloğu falan mı o gösterdiğiniz? (jeton düşmedi henüz)
    kadın: yok. ekşi sözlük diye bir site. orada birisi
    türk erkeklerine giyim kuşam tavsiyeleri'' diye bir yazı yazmış da onu gösteriyorum.
    ben: (omuzdan kaynar sular dökülmesi hissini bilirsin ya... ) ekşi mi sözlük! aa evet çok komik şeyler yazıyor orada ama ne zamandır takip edemiyorum.
    kadın: bence o yazıyı muhakkak okuyun. mesleki olarak da çok işinize yarar.
    erkek: aman bırakın beyefendi. bir tek o güzel giyiniyor sanki. bi o biliyor ya...
    ben: eheh... başlık ne demiştiniz..?

    • **

    twitter'da hashtag'ının açılıp tt olması, onlarca forumda yüzlerce kişinin tartışması ve onlarca blogda irdelenmesi...

    hepsi gurur ve onur verici ama şu olay burnumun direğini sızlattı be... (bir de niçin durduk yerde %20 indirim yaptığıma anlam verebilselerdi)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster