Sorun modern insanin ruh sagliginda mi?
Bunun disinda Randles kaçirilma olaylarini hizla yayilan genis bir inanç agi olarak görüyor, bu akimin daha ne kadar büyüyecegini bilmedigini ama yine de ilginin artacagini söylüyor.Ona göre; kaçirilma olaylari ile ilgilenen UFO arastirmacilari , uzak dogulu gurular gibi algilaniyorlar ve kaçirilma olaylari 30 yildir bekledikleri bir durum.Dramatik kanitlar UFO olaylarini gerçek gibi görmemizi sagliyor.Ama hassas insanlar söylenen her seye inaniyorlar.Panelden sonra , Randles kaçirildigina inanan 4 kisiyle konustu ve 50'lerde olan olaylarla simdikilerin birbirine çok benzedigini açikladi. Tabi ki UFO hareketi 30 yil önce baslamis ve bilgiler bu 30 yil içinde toplanmisti ama inanan insanlarla konusursaniz, hala dünyaya çok uzaklardan mesaj getirme hevesi içindeler, iste yanlis olan da bu... Fakat bir kere su bulandiginda bazilarina inanip, bazilarina inanmamak
saçmadir. Baska problemler de var. Eger bu yaratiklar yildizlar arasi seyahat edebilecek teknolojiye sahiplerse. neden bir takim deneyler için insan kaçirmak yerine ortaya çikip istedikleri deneyi rahatça yapmiyorlar? Üstelik bir gen laboratuvari kurup, istedikleri geni ve prototipi yaratabilecek güce sahipken, neden bu zorluklara katlaniyorlar? Sonuç olarak tüm bunlara inananlar bunlarin nedenlerini düsünmüyorlar.
Strieber simdilerde bu kaçirilma olaylariyla ilgili yeni kitabini yaziyor ve sunlari söylüyor; "Düsünen bir insanin dis kaynakli zekalara dair bir açiklamaya ihtiyaci yoktur. Yine de basit bir pgibolojik açiklamanin yetecegine inanmiyorum. Bir seyler oluyor. Üstelik olanlar, transandantal ve öngörü deneyimlerine benziyor. Tüm bunlar insanlikla beraber gelisiyor. Ben kendi adima Orta Asya'da bir Saman'in ölüler dünyasiyla iletisim kurmak için kullandigi yöntemi kullaniyorum. Bu yöntem, hikayemi anlatmak ve topluma hayallerimi aktarmak. Belki de bunlara gülmeyi birakip olanlari tanimlamaya çalismaliyiz. Çünkü inanilmaz sayida çok insan baska bir dünyanin üstün varliklariyla iletisim kurulduguna inaniyor. Eger arastirmacilari, yazarlari bu konular ve tecrübeler üzerinde çalismaktan alikoymazsak, dünyanin gördügü en büyük düsünce kitlesinin içinde buluruz kendimizi." Birçok uzmana göre Strieber'in ruhsal sagligi iyi degil. Sosyolog Morchello Truzzi, toplum olarak bilimi çok önde tutarak ruhi yasantimizi ihmal ettigimizi düsünüyor. Bunun sonucunda geçmis yasamla iliski kurma ya da kaçirilma olaylari ortaya çikti. Birçok insan yüksek hayalgücünün etkisiyle tüm bunlara inaniyor. Filozof Dennis Stillings de bu görüse katiliyor: "Su anda patlamaya hazir bir bilincin beyindeki olusumlarini görüyoruz" diyor Wilderness. aslinda hakli, ona göre Amerikalilar öncü bir millet ve devam ediyor: "Simdiye kadar Amerika'da bir statü elde edememis kitleler var. Simdi ise madalyon ters döndü. Su siralar içe dönük yiginlari dinlemekteyiz. Bu durumu is ve çikar için büyütmekteyiz. Amerikalilar artik bu insanlari dinliyorlar ve bunlarin gerçek olduguna dair tam bir kanit ise yok. Fakat yine de bu durum her yerde yankilaniyor. Tüm bunlara aligib olmadigimiz için kendimizden uzaklastiramiyoruz. Onlari suçlamak ve onlarin karsiti olmak bizim için daha kolay."
Ve yine dinsel kavsaktayiz...
Stillings aslinda Amerikalilarin meraklarindan ve basit inançlarindan uzaklastigini, kaçirilma olaylannin ve geçmis yasamla iletisimin artisini ilginç buldugunu söylüyor.
Ona göre. bu durum, dini, teknolojik kiliflar içinde yeniden olusturmak; söyle açikliyor: "Organize olmus dinin parçalanmasi dörtyüz yildir devam ediyor. Bu durum insanlari Tanri ile teketek iletisime zorladi.
Bizim çevremizdeki insanlar bunu öbür dünyayla iletisim kurmaya çalisarak sagliyorlar,,' böylece kendilerinin Tanri'si oluyorlar. En ekstrem durumlarda kaçirilanlar her seye gücü yeten ve her seyi bilenlerin kurbani oluyorlar. Bu figürler Tanrisal karakterler olusturuyorlar. Kurgu bilim filmlerinin, bir takim kliniklerin ve baska yüksek teknoloji formlarinin sonucunda doguyorlar." Stillings'e göre; kaçirilma hikayelerinde dini bir yön var, birçok detay dini motiflerden olusuyor. Örnegin; melez bebek, isa ve Buda'nin bebekken tasidigi üstün bilgelikle benzesiyor. Kaçirilanlar ise böyle bir bilge bebegin rüyasini görüyorlar. Anlatilan tuhaf yara ve izler birçok dini kisiligin ve azizin tasidigi izlere benziyor. Garip ve beklenmedik gebelikler Meryem'in bakireyken dogurmasina benziyor. Stilling'in saydiklarindan birçogunu kaçirilanlardan çogu gerçekten anlatiyor. Bu garip senaryoya çok yerde rastlanabilir. Stillings bunlara, incil'de, Eflatun'nun yapitlarinda rastlanabilecegini söylüyor. Bunlarin hepsinde üç tuhaf insandan ve garip bir sarisindan bahsediliyor. Gerçekte bütün bu imajlar nereden geliyor? Cart G.Jung'a göre; bunlar beyinde zaten mevcut. Stillings. Jung'un görüslerini söyle açikliyor; "Jung, din ve buna bagli imajlarin beyinde biyolojik olarak var olduguna inaniyordu. Gerçekten de dini bir içgüdü var ve biz bu içgüdüye sekil veriyoruz. Günümüzde bu içgüdü melekleri ortaya çikarsa bu duruma güleriz ama bu güdü E.T. olarak ambalaj edilirse buna inaniriz."
devam edecek
kaynak:
http://www.zamandayolculu...dosya2/AlienAbduction.htm