1. 2951.
    0
    -haydi geç içeriye, geliyorum ben…

    yazıhaneye geçtim, nazmi de çay tezgahına geçerek çayları koyuyordu…

    nazmi’nin masanın üzerindeki kataloglara takıldı gözüm, her çeşit arabanın katalogu gelişigüzel masaya dizilmişti… renault’un katalogu da açık vaziyetteydi… açık olan katalogu elime aldım, kataloga göz gezdirdim… cirlop gibi arabaların hepsi de kırmızı renkteydi… nazmi’ye bak araba mı alacak… yakışır tosunuma…

    nazmi elinde çaylarla geldi..

    elimdeki katalogu gördü…

    -gördün mü kumruları

    +araba mı alıyorsun fışfış

    önce sağ sonra da sol omzunu simetrik bir şekilde yukarı aşağıya doğru kaldırarak gülümsedi…

    +söylesene lan, araba mı alıyorsun..

    çayımı uzattı, yerine geçti..

    -bana değil, kayınçoya alıyoruz

    kayınço mu, arif puştu bu…

    +arif mi alıyor arabayı

    -alıyor vallahi canına yandığım

    +nasıl alıyor ki? nereden bulmuş parayı

    —aynısını ben de sordum

    eee der gibi suratına baktım…

    -dedelerinden kalmış, bilmem kaç dönüm arazi… fikriye dört dönüyordu vallahi, arif de bu sabah memlekete gitti satış için.

    +ne mirası ki, hangi dedesinden

    -o kadarını bilmiyorum da arif sabah giderken enişte sen araba bak dedi, ben de bakıyorum işte…

    önündeki katalogları bana uzatarak

    sen de baksana …

    +ya git nazmi bana ne

    çaya şekerimi kattım, karıştırdım… ilk yudumu aldım, ağu… ikinci yudumu aldım ağu…

    +ne kattın buna be

    -nasıl

    +içilmiyor çayın nazmi, ben gidiyorum

    -beğenmediysen kahveden söyleyeyim…
    -otursana be

    yazıhaneden çıktım… byaların arkasından siyah poşetimi aldım, nazmi arkamda dikilmiş…

    - daha yeni geldiydin canına yandığım…

    +ben gidiyorum nazmi,
    +haydi eyvallah

    -görüşürüz canına yandığım
    ···
   tümünü göster