choqqhomiqim

bak güzel kardeşim; ben girit'in bir sahil köyünde tek başına yaşayan bir adamım. zamanında modern hayat, şehirdeki karmaşa beni o kadar bunalttı ki kırk yıl evvel bu sahil köyüne, hatta köyden de uzak bir orman kulübesine yerleştim. ormanda doğal bir hayat yaşıyorum. karnım acıktığı zaman avcılık yapıyor, meyve topluyorum. hâlâ kırk yıl önceki kıyafetlerimle duruyorum. burada sosyal hayat olmadığı için iyi giyinmeme ihtiyaç olmuyor.
senede bir, belki iki kere kasabaya inerim. bahçıvan bana yetiştirmem için sebze tohumları verir. yine kasabaya indiğim bir gün bahçıvanın masasındaki aleti merak ettim. "otur abi bak" dedi. amk bizim zamanımızda televizyon vardı, hafiften onu andırıyor ama değil. bahçıvan oturdu, bana bu aleti kullanmayı öğretti. benim de hoşuma gitti bu alet. önce mayın tarlası falan oynamaya başladım. sonra interneti öğretti. kırk yılımı ormanda geçirdiğime pişman oldum. istediğim müziği dinleyebiliyor, istediğim filmi izleyebiliyordum. eski bir dizüstü bilgisayarını bana verdi. biraz varlıklı bir dostum, kulübeme elektrik çektirmeyi ve uydu interneti bağlatmayı kabul etti. hepsi şu internet denilen alet içindi.
bir gün internette dolaşırken inci sözlük adlı bu siteyi gördüm. baykuş maykuş hoşuma gitti, üye olayım dedim ve senin gibimsonik, saçma salak başlıklarını ve yazılarını gördüm. içimi birden bir öfke kapladı. bu öyle bir öfkeydi ki dizüstü bilgisayarımı denize fırlattım ve uydu net modeminin üstüne keçileri sıçırttım! eskisinden daha radikal bir şekilde yaşamaya başladım. artık kasaba, bahçıvan, internet, hatta kulübe yoktu. ormanda dal daşak dolaşıp tamamen hayvan gibi yaşamaya karar verdim. artık bunlara şahit olduğum medeniyetle bütün bağımı kesmeliydim. köyün çobanı beni kulübemde göremeyince bütün köye ve kasabaya haber verdi. polisler, itfaiye ekipleri, arama kurtarma ekipleri her yerde beni aradı. bulduklarında bir mağarada yarı trans hâlinde "choqqhomiqim'i gibeceemmm" diye bağırıp duruyormuşum. daha sonra tibet'e gittim. eski bir dövüş sanatının son ustasından bir sürü numara öğrendim. bütün amacım seni bulmaktı.
yetmiş yaşındayım ama otuz yaşında kadar sağlıklıyım. bütün dövüş sanatlarını biliyorum. ormandaki kulübeyi terk ettim ve istanbul'a yerleştim. senin yüzünden kırk yıl sonra ilk defa bir büyük şehirde yaşamaya ve çalışmaya başladım. saçlarımı sakallarımı kestim, bir organik tarım firmasında iş buldum. biriktirdiğim parayla da kendime ip adresini tespit etmek için teknolojik oyuncaklar aldım. adresine kadar tespit ettim. şimdi bütün amacım seni öldürmektir. geliyorum dıbına koyduğum! yannanı yedin bulacam seni!