Daha yeni bir sözlükte rast geldiğim
yazı. Biraz uzun ama kesinlikle
okumaya değer olduğunu düşündüm
ve alıntı yapmak istedim
başlıkta bahsi geçen kızlarımız bittabi
tipik türk kızlarını(bundan sonra ttk
olarak anılacaktır) ifade etmektedir. bu
bir genellemedir ve her genelleme
kadar hem doğru hem de yanlıştır.
(fakat bu kavramın hakikate temas
ettiği şu deneyle ispatlanabilir: elinize
kalem kağıt alın veya bir notepad
penceresi açın ve arkadaşınız,
kardeşiniz, sevgiliniz vs. aklınıza gelen
ilk on türk kızını listeleyin ve aşağıdaki
özelliklere sahip olup olmadıklarına
göre değerlendirin. göreceksiniz ki
listedeki şahısların en 7-8i tipik
kategoriye girmektedir. geri kalanların
ise göçmen, izmir havalisinden ve
kafkas ırklarına mensup olduğuna
hayret etmeyi ise daha sonraya
bırakın.)
şimdi, ttkdaki mükemmellik sanrısına
geçmeden önce ttk nedir ne değildir
buna cevap bulmak gerekecektir:
ön not : ttkyı eleştirdiğimiz noktalara
getiren şey; hepimizin yakındığı türk
aile yapısı, kırılamayan babaerkil
kültürel dokudur. ttknın yetiştirilme
sürecinde maruz kaldığı; aile, çevre,
toplum ve el ne der baskısı, erkek
iştihası, evlilik dayatması, cinsel kimliğin
ötelenmesi, töre, tipik türk erkeği
babanın zulmü ve sair baskılar
kızımızın-kızlarımızın pgibesini alt üst
etmiştir. bu baskılar karşısında onlar
da yaşayakalmak için kendilerine
dahiyane abuk çözümler üretmişlerdir.
biraz klişe kaçacak ama ttk; bir 3.
dünya ülkesinde, ayağı doğunun
bataklığında, batıya bakmakla yükümlü
tutulmuş, bu topraklarda dişi olmakla
lanetlenmiş bir topluluktur. aşağıda
sıralanan özelliklerin pek çoğu bu
lanetin çamurudur ve ona göre
değerlendirilmesi gerekir.
1. ttk eziktir, özgürlükten korkar, asla
sorumluluk almaz. yetiştirilme
çağlarında maruz kaldığı aşırı baskıdan
mütevellit ne yapacağını şaşırmış bir
haldedir. özgürüm diyenin de
özgürlükten anladığı kelebek
formatında çiçekten çiçeğe konmaktır
(bkz:
#4068620) onlarla beraber
olmak; bastırdıkları her şeyle, tüm
karanlık yanlarıyla, iyileşmez acılarıyla
beraber olmaktır. ttkdan sevgili
yapmak demek ebedi bir hastayı
avutmaya gönüllü olmak demektir.
2. ttk baba travması ndan
muzdaripdir. babasından ve
ailesinden gördüğü baskıdan, cefadan
kurtulmak ister ve fakat travmanın bir
de öteki yönü vardır; aynı zamanda
sevgi duyduğu bir insan olarak
babasının davranış kalıplarının
özlemini hayatında karşılaştığı tüm
erkeklerde arar. ttk için doğru erkek,
inkar etse de babası gibi olan bir
erkektir. kızımız stockholm
sendromunun esiri olmuştur. maço
erkek arayışı baba-kız ilişkisinin
yeniden ve yeniden üretilmesine
hizmet eder.
3. ttkların bedenleri ekseriyetle
amorftur. boy ortalamaları 158 i
geçmez. yüzleri asimetrik, belirgin bir
çizgiden uzak ve çoğunlukla ablaktır.
boyu kısmen uzun olanların dahi
bacakları orantısız şekilde kısadır. iddia
edilenin aksine büyük kalçaları yoktur.
normal kiloda bir ttknın kalçaları
geniş ama tahta gibidir. bel benzeri bir
yapıya sahip değildirler.
4. tenleri oldukça esmer olup ciltleri
çoğunlukla bozuktur(çilli-sivilceli-
pürüsüzlükten uzak-kalın
vs). gözleri
albeniden yoksun bir kahverengi olup
saçları parlaklıktan ve sağlıktan uzaktır.
5. kara oldukları yetmezmiş gibi;
kumsalda malak gibi yatmak ve
solaryumda mazohistçe yanmak
suretiyle hepten marsığa dönerler.
bunu ciltlerindeki bozuklukları ve
tüylerini gizlemek için yapmalarına
rağmen ileri sürdükleri açıklama; bronz
tenin daha çekici olduğu yönünde
olur. ilginçtir; bu açıklamaya kendilerini
de inandırırlar. gerçek şu ki ancak bir
arap ***şağı kadar çekici
olabilmektedirler.
6. hepsi eninde sonunda saçını sarıya
boyatır. bu salgından en az etkileneni
saçına gölge attırır veya sarışın
olduğunu iddia ederek sarışın olur(!).
istisnasız hepsi; sarışınların daha
çekici olduğunu, sarı saçların
kendilerine yakıştığını, tipik türk
erkeklerindeki sarışın hastalığı
nedeniyle bunu yaptıklarını söylerler.
hâlbuki biz tipik türk erkekleri,
yeryüzündeki diğer tüm erkekler gibi
beyaz, ince, pürüzsüz ve yumuşak tenli
hatunları arzulamaktayızdır. dünya
kuruldu kurulalı bu böyledir, arthur
schopenhauerden bu yana da
yüzlerce kez bilimsel olarak
ispatlanmıştır. bu ten özelliklerine
sahip hatunlar genellikle slav ve kuzey
avrupa ırklarında yoğunlaşmaktadır ve
ilginçtir bu ırkların kadınların pek
çoğunun saçları sarıdır. iş bu
nedenledir ki sarı saç, hatunda
aranan özelliklerin varlığına delalet
eden bir simgeye dönüşmüştür. işte
ttknın yanılgısı buradan doğmakta,
simgeyi esas sanmaktadır. gerçek şu ki;
•
*k rengi saçları olsa dahi beyaz, ince
ve yumuşak bir tene sahip hatunun
evrensel beğeniye mazhar olacağı
açıktır ve el'an olmaktadır da. maalesef
ttk, karaya çalan esmer ve bozuk
cildine, sarıyla alakası olmayan kalın
kaşlarına ve abuk göz rengine
bakmadan saçlarını sarıya boyatmakta
ve yine ancak üzerine sarı peruk
geçirilmiş bir arap ***şağı kadar çekici
olabilmektedir. bu kızlarımızın bizde
uyandırdığı tek kanaat; basitlik ve
ucuzluktur, başka bir şey değil.
7. ttk çocukça hayallerin esiridir. beş
yaşından sonra evlilik hayalleriyle
yaşar. kendini geliştirmek, saygın bir
meslek edinmek çoğu zaman sonuncu
sırada gelir amaçları arasında ve ancak
iyi bir evliliğe hizmet etmesi şartıyla
anlamlıdır.
8. 23-24 yaşlarından sonra tanıştıkları
her erkeğe potansiyel koca gözüyle
bakarlar ve bu yüzden erkeklerle
sağlıklı herhangi bir ilişki
geliştiremezler. (bkz:
evlilik obsesyonu)
9. erkeklerden hem nefret eder hem
de onlarsız bir hayatı tasavvur
edemezler. en kültürlü ve kariyer
sahibi olanı dahi kocam olsun da
sinek kadar olsun mottosunu zihnine
nakşetmiştir.
10. en bağnazından tutunda en özgür
cinsel yaşantıya sahip olanına ve dahi
en amelesine kadar hepsi ama hepsi
ilk adımı erkeğin atması gerektiğine
inanır. erkekten hoşlandığını, ona
ilgisini asla ve asla belli etmez. (sebebi
1. maddede açıklanmıştır, sorumluluk
almazlar) bu durum sebebinden
bağımsızlaşmış, mücerret bir slogan
haline gelmiştir. niye diye dahi
soramazsınız, bir cevap da gelmez
zaten ama öyle den gayrı
halbuki; en
öküz erkek bile hafif bir tebessümü
verekliğe yormaz, tanışma yolunda
gösterilecek abartısız ve seviyeli bir
çabayı arkadaşlarına bu kız iş hacım,
motor şeklinde yorumlamaz.