1. 1251.
    +3 -1
    2 Temmuz 1215: sabah bir gürültüdür, çıktım dışarı don atlet. iyice madara oldum bu arada köy halkına, adamların umrunda değil. Anadan doğma çıksam, aha odun diye yaracaklar adem elmamı. Sabah akşam odun toplamaktan her şeyi yakacak olarak görmeye başladılar iyice. Neyse baktım nereden geliyor bu gürültü diye, deli ibrağam kuleden aşağı atıyor askerleri. Halkta aşağıdan izliyor, birde tezahurat tutturmuşlar ibrağam ibrağam diye. innabillah, yemişlerin yanında masa altından tüm köy rakı makı falan mı zütürüyor anlamadım...

    2 Temmuz 1215: yatıp uyudum, delidir ne yapsa yeridir diye. Yok kendimi kandırıyorum. Meraktan uyuyamadım uyku haram oldu bana, hanımıda uyutmadım. Çemkirip durdu sabah sabah birde onu dinlemek zorunda kaldım. Neyse öğlen oldu, çağırttım bu deliyi yanıma. Sordum "ne yabıyon olum, bol mu buldun okçuyu?" diye, "yok yok" dedi. Yeniceliler ikiye ayrılmışlar, aşağı yenice yukarı yenice diye, yukarı yenicenin askerleri gece sızmışlar, tabi bizim sazan okçuların zütünde pireler uçuşurken hepsini bir güzel bıçaktan geçirip yerlerine geçmişler, bilgi topluyormuş pekekentler. Afferin dedim ibrağam'a. iyice işkellendim dıbına koyim. Bütün halk delide bi' bu mu akıllı lan acaba. Hayır ödül vericem onu da kabul etmiyor. Karın tokluğuna yemin ediyorum.

    6 Temmuz 1215: Öğlen çıktım tek başıma ormana, köyün takuydu püsürüydü derken bir türlü temiz hava alamamıştım iyi geldi ciğerlerim oksijen doldu.

    6 Temmuz 1215: Ama yok bana güzel bir gün geçirmek haram, yürüyüşün yarısında yağmur yağmaya başladı sicim gibi, çamura bata çıka town center'a geldim. Baktım herkes evine kaçışmış bizim çağ atlatan gençler bağkur sırasında beklermiş gibi bekliyorlar ortada. Dedim "nedir gençler, niye bekliyorsunuz?" "Ağam rahmettir, yağsın yağsın barajlar dolar, yağmurdan kaçılmaz" dediler. Ulan nasıl çağ atlıyoruz anlamadım, iyice Celal Efendi rüzgarları esmeye başladı köyde. Baraj ne dıbına koyim?
    ···
   tümünü göster