1. 176.
    0
    @158 malesef iş kültür araştırmaları olunca "hocam dedi ki"ler referans alınamıyor. :(

    önceki entry mde de anlattığım gibi türkiye türkçesi'nin verdiği eserler de yunus dönemine dayanıyor, türkiye içerisindeki "türk" kavrdıbının anadolu'da şekillendiği düşünülürse köken itibariyle dili ve halkın kültürünü orta asya'ya dayandırmak; kürtlerin aynı şeyleri pers imparatorluğu'na dayandırması gibi komik şeylere yol açacaktır.

    aynı şekilde bir dili ve kültürü değerlendirirken
    1-)coğrafi koşullar
    2-)ekonomik aktiviteler dikkate alınmalıdır.

    eski yunan'da deniz ve ticarete dayalı ekonomik düzen felsefi araştırmaları ve zengin bir dili beraberinde getirmiş; orta asya türklerindeyse hayvancılık ve yarı göçebe yaşamın sonucu olarak sanat eserleri taşınabilir olarak tasarlanmış, dilse dış etkilerden uzak olduğundan dolayı gelişmemiş ve sadece gündelik yaşamda kullanılan basit şeyleri kapsamıştır. türkçe bugünkü yetkinliğine anadolu'da yerleşik hayata geçip içinde kürtlerin de dahil olduğu anadolu dilleri ve yerleşik arap-fars kültürleriyle olan etkileşimleri sayesinde gelmiştir.

    kürtlerse 20. yy'a kadar hayvancılıkla uğraşmış bir toplumdur. osmanlı döneminde derebeyler ve padişahlar arasındaki anlaşmalar sayesinde etliye sütlüye karışmadan yaşamlarına devam etmişlerdir. kültürlerarası etkileşimin bu kadar az olduğu bir toplumda dil de aynı yavaşlıkta gelişmiştir. karın doyurma derdinde olan, feodal düzenin kölesi halk malesef yetkin sanat eserleriyle fazla uğraşmamıştır, buna rağmen sözlü edebiyatın gelişmiş olduğu rahatlıkla söylenebilir. kitle iletişimin geliştiği 20. yy'da ise dil tamamen yasaklanmıştır. *

    özet: bu şartlar altında kürtleri kültürsüzlükle suçlamak sosyal bilimlerdeki olayları duruma göre değerlendirme ilkesine ters düşeceği için tarafımdan umursanmaz.

    bilimsel olmayan verilerse ipimle kuşağım, gibimle taşağımdır.

    teşekkürler
    ···
   tümünü göster