1. 7401.
    +8
    Gülümseyip göz kırparak, “almaz olur muyum?” dedim,

    Ne cins olduğunu bilmediğim (çiçeklerden anlamam, üzgünüm panpalar) morlu-beyazlı bir tanesini istedim, ayçaya uzattım, önce az önceki gıcıklığının etkisinde kalıp tereddüt etti ama sonra çiçekçinin ekgib dişlerinin daha da sempatikleştirdiği gülüşüne ve benim centilmen duruşuma dayanamayıp aldı, hemen koklayıp belli belirsiz gülümsedi..

    Çiçekçi uzaklaşırken kendince bütün iyi dileklerini sıraladı (ki içlerinde ayçayla bizim mesut olup bir yastıkta kocamamız da var idi),

    “nasıl, güzel kokuyo mu?” dedim,

    “evet.. teşekkür ederim” dedi onda görmeye pek alışkın olmadığım yarı resmi-utangaç bir edayla,

    Yanına tekrar yanaşıp elimi omzuna attım, o da başını hafifçe omzuna yasladı, paytak adımlarla sallana sallana yürümeye devam ettik,

    “kavga ederken çok ciksi oluyorsun” deyip sırıttım,

    “deli” der gibi kafasını sallayıp güldü..

    “oturalım mı bir yerlere?”

    “olur, şu bank boş”

    “yok ben kafelerden bahsetmiştim” dedim,

    “boş ver banklar daha güzel”

    “az önce gördüğümüz şeyi mi canlandıracağız?” deyip kahkahayı bastım,

    “ona senin oyunculuğun yetmez canım” dedi gülerek, ama sesindeki ince iğnelemeyi hissettim,

    “o zaman becerebildiğim rollerle idare edicen napalım? ;) “
    ···
   tümünü göster