+2
-1
ESKi SELÂNiKLi YERLi RUM, YENi YUNANLI BiR SUBAYIN HATIRA DEFTERiNDEN KISALTILMIŞ iKTiBASLAR:
8 Ekim 1912 , Selânik
- "Tanrım, bu JÖN TÜRKLER ne müthiş adamlar!.. Yunan milletine yağlı bir şikâr (av) olan TÜRK MiLLETi'nin bir gün iktisâdî mücadeleye başlayacağını tasavvur edemezdim."
- "TÜRKiYE fakirlerimiz için servet, zenginlerimiz için bir tarla!... Hiç bir sanat ve meslek sahibi olmayan Yunanlar, bir şey yapmasalar bile bu memlekette hırsızlıkla zengin olurlar!"
- "4-5 sene evvel en koyu Müslüman mahallelerindeki bakkallara, kasaplara varıncaya kadar bütün ticaret ve sanatlar Yunanlar'ın (Rumlar'ın) elinde iken, bugün onların birer birer mahvolduğunu, yerine Türk domuzlarının teşviki ile kurulan müesseseleri görüyoruz. Bu gidişle genişleye genişleye bizi Adalar'ın yalçın kayalarına, Mora'nın korkunç sahillerine fırlatacaklar."
- "Evvelden padişahların tahta çıktıkları günde dükkânımı bayraklarla, kandillerle süsleyerek müşterilere gayet sadık bir Osmanlı dostu olduğumu gösterirdim. Bu suretle muhabbetlerini ve servetlerini çalabilirken, şimdi yanımdaki Türk dükkânına daldıklarını görüyorum. MEŞRUTiYET gününden şimdiye kadar gelirimde âşikâr bir azalma görüyorum."
- "inkilâbdan bir sene evvelki gelirim, masraflar hariç 7.000 lira iken, MEŞRUTiYET'in ilk senesi 4.000, 2. senesi 3.000, bu son günlerde 500 liraya indi. Ayda 48 lira dükkân kirasına bile kâfi değil!"
17 Ekim 1912 , Selânik
- "Bugün Yunan Konsolosu, kaptan, sanatkâr, tüccar, ne kadar Yunan (Rum) varsa, hepsi toplandı. Türkler'le muhar***n muhakkak olduğunu beyan etti. Ohhh!!.. Domuz Jön Türkler!.. işte şimdi ben, yüzümdeki Osmanlı maskesini yırtarak suratınıza fırlatıyorum!.. Ben Yunan'ım!.. Hem de Yunan ordusunun bir yedek subayıyım!"
- "Türkler!.. Sizi DiRi DiRi ateşte yakacağım. Aleyhimize söz söyleyen dillerinizi, bize düşmanlık besleyen yüreğinizi parçalayacağım! Ticarethanemi iflas ettirdiniz, değil mi?.. Yarın Yunan ordusuna katılmak üzere hareket ediyorum. Görüşürüz!"
30 Ekim 1912
- "Bugün Efzun Alayı'nın 1. Bölüğü'ne tayin olundum! Bir kaç gün sonra taarruza geçeceğiz! Ah, eziyet ede ede Müslüman öldürmek bana acaba nasip olacak mı?"
19 Kasım 1912
- "Şimdi bütün ümitlerimden en muazzez nasibi almış bulunuyorum!.. 7 esir subayı tabancamla birer birer alnından vurdum! Birisi jÖN TÜRKLER'dendi. Onu Selânik'ten tanıyordum. Altısını işkencesiz öldürdüm. Fakat bu hayvan herifi aç susuz bıraktım, bir kolundan ve bir gözünden mahrum ettim. Nihayet dün ayaklarını TESTERE ile biçtirirken geberdi!"
- "39 neferi bataklığa attırdım!.. Yarabbi, bunların boğulurken kurtulmak için uğraşması ne kadar eğlendirici! Biri su yutunca yalvarmaya başlayıp, 'ALLAH!.. ALLAH!' boğuk sedasıyla beraber ağzından çamur fışkırıyordu!"
28 Kasım 1912
- "Dün bir kurmay yüzbaşı ile 170 asker esir oldu. Askerleri yok etmek güç değil! Fakat ben en ziyade münevver dimağları (aydın beyinleri) söndürmek istiyorum. Ondan sonra TÜRKiYE kendi kendine ortadan kalkar! Onun ortadan kalkmasından BiZANS doğar!.."
- "Ne çare ki, Avusturya muhabirleri ve Fransız Konsolosu bu subayı gördüler. Zaten tanıyorlarmış. Gayet cesur, kahraman ve namuslu bir subaymış. Demek ki mutlaka gebertilecek bir domuz idi! Gece odasına gittim. Gafil avlayarak bir kurşunla kafasını dağıttım. Muhabirlere, konsolosa 'maalesef namuslu subayın intihar ettiği' haberini verdim!"
Tümünü Göster