1. 1.
    0
    önceki başlık (bkz: nasıl hipnoz yapılır part1/#83151165)
    referans başlıklarım (bkz: yüz okuma dersleri part2 capsli/#81767877)
    (bkz: yüz okuma dersleri part1 capsli/#81596736)
    evet beyler başlıyorum
    bu bölümde transı oluşturan durumlardan birinci ve ikincisini anlatacağım

    1) Dikkatin Belli Bir Noktaya Yöneltilmesi

    Saat sallayan hipnotizörleri hepiniz hatırlarsınız, ya da hipnoz edeceği kişiyi bir mum ışığına ya da belli bir noktaya bakmasını sağlayan başka bir hipnozcuyu.

    Dikkatinizi tek bir şeye yönlendirdiğinizde, bu bilinç alanının daralmasına neden olduğundan, bir çeşit trans haline girersiniz.

    Şimdi sadece saat sallayan bir hipnozcuyu düşünmeyin, çok heyecanlı bir filmi izlerken de aynı trans durumuna giriyorsunuz, ya da en sevdiğiniz şarkıyı dinlerken, ya da resim çizerken, enstruman çalarken, akıcı bir roman okurken vs. vs.

    Dikkatin Bir Noktaya Odaklanması ile Oluşan Diğer Trans Durumları

    Bir korku filmini izlerken, (özellikle korku filmleri sizin transa girmeniz için ileride değineceğimiz bir çok trans oluşturma durumunu kullanıyor.) Son zamanlarda yayınlanan bir korku filmlerinden örnek verirsek eğer Paranormal Activity bu konuda çok iyi diyebiliriz.

    Çok ateşli bir konuşmacıyı dinlerken, özellikle Hitler‘in konuşmalarını izlerseniz dinleyenlerin transa girmiş olduğunu görürsünüz.

    Ya da bir akvaryumdaki balıkları izlerken, denizi, akarsuyu izlerken vs. vs. hep bir çeşit trans durumuna gireriz. Baştaki tanımlamayı hatırlarsak eğer, dikkatimizi bir noktaya yoğunlaştırdığımızda bilinç alanımız daralır bu da bir çeşit trans durumuna girmemizi sağlar.

    2) Sesler, Ritm ve Müzik

    Sürekli belli bir tonu tekrarlayıp mantra okuyan (bir çeşit dua) Tibetli Budistleri hatırlamış olanlarınız vardır, bu bir trans durumu oluşturur ki bunu günlerce sürekli tekrarlamak insanı tam bir derin transa sokar. istanbul’da bir Budist ile tanışmıştım hem ondan aldığım bilgiler hem de yine Budist ritüelleri ile ilgili okuduğum yazılardan biliyorum, günlerce sadece belirli bir mantrayı okudukları meditasyon türleri var. Ve bu insanda özellikle dikkatiniz belirli bir noktaya yöneltilmişse, örneğin şifa, zihni berraklaştırmak vs. çok etkili oluyor.

    Peki biz de o mantrayı mı tekrarlamalıyız? Tabii ki hayır. Ama onların kullandığı özellikle bir arkadaşımdan öğrendiğim ama daha yapamadığım overtone dedikleri bir ses tekniğini kullanmak çok ama çok etkili oluyor. Arkadaşım bu konuda yıllardır çalışmış, öyle bir ses tonu var ki mutlaka dinlemenizi isterim, o overtone tekniği ile konuşmaya başlayınca zaten ben transa giriyorum.

    overtone öğrenme http://www.youtube.com/watch?v=a940YFaRI50

    Kiliselerde de Kullanılıyor

    Önce kilisede çalınan müziğin ritmine değinelim. Dakikada 45-72 vuruşluk bir müzik, kalbin aynı süredeki vuruş ritmine yakındır ve bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki, hipnotik bir etkiye sahiptir. Uyanıkken değişik bir bilinç düzeyi yaratabilir. Bilincin uyanıklık halini tanımlayan beta düzeyinin karşısında, kişinin beta düzeyine oranla hipnotik telkine en az 25 kat daha fazla açık halde olduğu bilinç durumunu simgeleyen alfa’ya geçişi sağlamakta kullanılır bu müzik. Dinsel duygular zaten, daha tapınağa girildiği andan itibaren farklı bir bilinç durumuna geçişe hazırlar kişileri. Üstelik, önceki dinsel törenlerde ulaşılan bilinç düzeyleri, bilinçaltında anımsanarak, post-hipnotik bir tepki yaratır. Törenin başlamasını bekleyen insanlar gözlendiğinde, pek çoğunun rahatlama, hatta kendinden geçme işaretleri verdiği, gözbebeklerinin büyüdüğü, oturdukları yerde sallanmaya başladıkları, müzik eşliğinde ellerini ileri geri hareket ettirmekte oldukları görülebilir.

    Bu tepkilerin verilmeye başlanması, artık sahneye yardımcı papazın çıkması için gerekli uygun ortamın oluştuğunu gösterir. Oldukça hoş bir ses tonuyla başlar vaaz.

    Voice Roll Tekniği

    Rivayete göre çoğu iyi eğitimli hipnotizörler olan Amerikalı avukatlar tarafından da, jüri üyelerinin kafalarına girmek için yararlanılan Voice Roll, hipnotistlerin insanları transa geçirirken kullandıkları kalıplaşmış ayarlı bir üsluptur. Konuşmacının, neredeyse metronom vuruş hızında konuşması ya da her bir sözcüğü monoton ve kalıplaşmış biçimde vurguluyormuşçasına seslendirmesi anldıbına gelir. Sözcükler, kullanılan müzikte olduğu gibi dakikada 45-60 vuruş oranında söylenir ve bu da hipnotik etkiyi arttırır.
    Devamı part 3 takipte kalın binler (:
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster