1. 101.
    0
    Hemen kalkacak gibi fiyakalı dursan da
    Ebedi bir uykuya dalmışsın eski dostum
    Yastıkları koltuğa destek edinip kalksanda
    Artık güçsüz, takatsiz kalmışsın eski dostum.
    Bir zamanlar başını dik tutardın at gibi
    Gökdelen binalarda otuzuncu kat gibi
    Durmadan çalışırken rakkaslı saat gibi
    Şimdi üçün biri kalmışsın eski dostum.
    Sağlığında ben, senin hep aklına uyardım
    Kendim üşüsem bile sıcak yere koyardım
    Dantelli külotları senin için soyardım
    Üzgünüm, son düdüğü çalımışsın eski dostum.
    Süt gibi bacakları kaldırırken havaya,
    Şimdi takat kalmamış zıplayıp oynamaya.
    Haline her bakışta başlarım kahkahaya
    Gözünden malum yaşlar gelmiyor eski dostum.
    Açtığın bacakların sayısını unuttum
    Kısmetsiz günlerinde ellerimle avuttum
    Bazen keltoş başını okşayarak avuttum
    Tedavülde kalmayan pulmuşsun eski dostum.
    Zevkini sen yaşadın işlenen günahların
    Senin yerine hesap verecek benim yarın
    Hiç cacığı olur mu pörsümüş hıyarın
    Böyle sakin durmaktan gayen ne eski dostum.
    Kim demiş eski dostlar düşman olmazmış diye
    Doğruysa, senin beni mahçup edişin niye?
    işemek olmasaydı yedirirdim kediye
    Ben sana şimdi niye hamalım eski dostum?
    ···
   tümünü göster