0
hadi bakalım. yazmak bayağı zamanımı aldı. 62'yi gördükten sonra tekrar düşünüp ekleme yapmak zorunda kaldım.
1.uzun, çok uzun bir yoldayım. Tamamı asfalt olan, sonu olmadığına inandığım bir yol. yoldan geçen ne araba ne insan var. tamamen yalnızım ve yol bana ait. hava da yağmurlu. yağmurun altında hızlı adımlarla yürüyorum. yolun etrafındaki geniş yemyeşil çimenliklerden ve uzaklaştıkça küçülen yoldan başka hiç bir şey görünmüyor. çimenlikler çok canlı bir yeşile sahip aynı zamanda. Etraf çok sade ve neredeyse her yer aynı diyebilirim. Çimenlikler yer yer seyrekleşiyor ve buralarda kurumuş ağaçlar bulunuyor. yükselti ve alçaltıların bol olduğu bir yerde bu yol zira görüş alanı kısıtlı ve ilerledikçe görebiliyorsun. Bir yerden sonra ağaçlar sıklaşıyor. iğne yapraklı bu çamların altları bolca kozalakla dolu. Ve ağaçların arasında bir sincap farkediyorum. Çok sevimli kahverengi ve sağlıklı görünümlü bir sincap bu. Çok canlı ve sürekli hareket ediyor. görüşümde bu sincap ve benden başka hareket eden hiç bir şey yok.
2.göl denilebilecek büyüklükte masmavi berrak bir su kütlesinin yanındayım. yağmur damlalalarının suya düşmesi çok güzel bir görüntü oluşturuyor. yoldan biraz uzaklaşıp gölün kenarına geliyorum ve buradaki kayalıklardan birinin üstüne oturuyorum. bu kaya gölden biraz yüksekte kalır şekilde ve üstünden ayaklarımı boşluğa salıyorum. o şekilde oturarak düşünüyorum ve manzarayı seyrediyorum. Sonra telefonumdan en sevdiğim şarkılardan biri olan sweet child o mine'ı açıyorum ve sesi maksimuma alıyorum. ŞArkıya yüksek sesle neredeyse bağırarak eşlik etmeye başlıyorum. Şarkı bitene kadar orada bekliyorum ve şarkının bitmesiyle kalkıp gölün sahil gibi olan suya sıfır kısmına gidiyorum. Yer taşlarla dolu ve hoşuma gidenleri alıp göle fırlatmaya başlıyorum. Mümkün olduğunca daha uzağa. Gölün etrafında yürümeye devam ediyorum ve bir kayanın arkasına yaslanmış bir şekilde duran, uzaktan farketmediğim bir sandal görüyorum. Sandal hasarlı ama yine de iş görür gibi duruyor. Bu sandalı yerinden çıkartmak için itmeye başlıyorum. Ve sonunda olduğu yerden çıkartıp suya doğru son gücümle itiyorum ve oradan uzaklaşıp tekrar yola koyuluyorum.
3.fincanı görünce elime alıp incelemeye başlıyorum ve bir yandan yürümeye devam ediyorum. fincan klagib porselen kahve fincanlarından birisi. beyaz ve üzerinde yeşil şeritler olanlardan. Yerde bulmama rağmen daha önce hiç kullanılmamış gibi ve neredeyse tertemiz. Parlak bir görüntüsü var ve biraz küçük. Kulpuna parmağımı sokarak tuttuğumda biraz zorlanıyorum. Üzerinde nadiren de olsa bulunan lekeleri parmağımla kazıyorum. Ve nasıl olsa işime yaramayacak olan bu fincanı daha sonra yere sertçe fırlatarak kırıyorum ve devam ediyorum.
4.anahtar fantastik bir görünümde, altın ve hafiften kirli. başında 3 su damlası şeklinde desenleri var. ilk görünüşte bir zindan anahtarıymış düşüncesi veriyor. Görüntüsü hoşuma gidiyor ve güçlü bir nefesle üfledikten sonra cebime atıyorum ve yola devam ediyorum.
5.bir anda önüme çıkan ayıyı görünce şaşkınlığa uğruyorum. etrafımda herhangi bir nesne yok. kaçmayı düşünüyorum fakat işe yaramaz. uçsuz bucaksız yerler ve sığınacak bir yer yok. mecburen kavga etmeye karar veriyorum. ayı üzerime geldikçe kararlı bir tavır takınmaya çalışıyorum ayının üzerinde etkili olabilir diye. üzerime doğru hızla geldikçe tekmemi hazır pozisyona getiriyor ve tam geldiğinde çenesinin altına denk getirecek şekilde vuruyorum. ben korkumdan ve heyecanımdan o ise darbeden kaynaklı geri çekiliyor. bu sırada aklıma anahtar geliyor belki bir şey yapabilirim ayıya karşı düşüncesiyle. fakat ayı da saldırmaktan vazgeçince ben de yoluma devam ediyorum, ayı da.
6. yazıyı farkedince çok dikkatimi çekiyor ve yaklaşıyorum. bir kaç açık tuğlalardan destek alarak yükseliyorum ve en son uyarı yazısının bulunduğu plakanın üzerine basarak duvarın üstüne yükseliyorum. duvarın üstünde dengemi sağladıktan sonra neler var diye bakıyorum ve biraz uzakta bir ev görüyorum. tek katlı nispeten büyük bir ev. yaklaşık 3 metre boyunda olan duvardan aşağı doğru atlamaya karar verip kendimi aşağı itiyorum. hafiften yüksek olan çimenlerin etkisiyle de sağlam bir düşüş yapıyorum ve eve doğru yürümeye başlıyorum.
Tümünü Göster