1. 326.
    0
    yirmi dakika sonra.. tabi yanlış hatırlamıyorsam..
    masamıza geldi kızlardan biri..
    fransızca bir şeyler söyledi ve ingilizce selam verdi..
    sonra bana dönüp ,neden ona zarar vermeye çalışıyorsun dedi.
    kime dedim..
    gibtiğimin fransızına dedi..
    doğruldum ve , sence yanımda hayatımın aşkı varken birisine zarar vermeye çalışırmıyım dedim..
    bir şey demedi..
    rastlantı dedim , eğer buraya biraz daha bakarlarsa başınıza geleceklerden ben sorumlu olmam diye cümlemi bitirdim..
    nathalie kıza artık bizi rahat bırakın dedi ingilizce olarak..

    bizim birlikteliğimiz size zarar vermez dedim..
    bize değil ama sana verir dedi arkadasından gelen bir çocuk. bildiğin ilk okul ingilizcesi ile..
    güldüm..
    nathalie kolumu sıkıyordu..
    sen dua et dedim..dua et yanımdaki güzelliğe..
    sen ona dua et dedi..
    masadan kalktım. çocuk geriledi.
    iki garson geldi..
    nathalie gidelim aşkım dedi.
    my love.
    böyle güzel bir ses tonu düşünün..ve bu kelimeleri..my love..
    nasıl hayır derim.
    kalkarken çocuğa ve kıza dönüp , dışarıda birinizi bile takip ederken görürsem bizi nathalie yi bir taksiye bindirim ve bu şehri başınıza yıkarım dedim nathalie benden biraz uzaklaşmışken.. biraz dediysem çantasını alıyordu..
    parayı ödedik ve çıktık..

    yine huzursuzluk derken , nathalie dışarıda bana sarıldı..
    ne oldu dedim..
    hiç dedi..
    seni çok seviyorum sadece...
    ···
   tümünü göster