1. 1.
    +69 -18
    başlıkta bahsi geçen kızlarımız bittabi tipik türk kızlarını(bundan sonra ttk olarak anılacaktır) ifade etmektedir. bu bir genellemedir ve her genelleme kadar hem doğru hem de yanlıştır. (fakat bu kavramın hakikate temas ettiği şu deneyle ispatlanabilir: elinize kalem kağıt alın veya bir notepad penceresi açın ve arkadaşınız, kardeşiniz, sevgiliniz vs. aklınıza gelen ilk on türk kızını listeleyin ve aşağıdaki özelliklere sahip olup olmadıklarına göre değerlendirin. göreceksiniz ki listedeki şahısların en 7-8’i tipik kategoriye girmektedir. geri kalanların ise göçmen, izmir havalisinden ve kafkas ırklarına mensup olduğuna hayret etmeyi ise daha sonraya bırakın.)

    şimdi, ttk’daki mükemmellik sanrısına geçmeden önce ttk nedir ne değildir buna cevap bulmak gerekecektir:

    ön not : ttk’yı eleştirdiğimiz noktalara getiren şey; hepimizin yakındığı türk aile yapısı, kırılamayan babaerkil kültürel dokudur. ttk’nın yetiştirilme sürecinde maruz kaldığı; aile, çevre, toplum ve el ne der baskısı, erkek iştihası, evlilik dayatması, cinsel kimliğin ötelenmesi, töre, tipik türk erkeği babanın zulmü ve sair baskılar kızımızın-kızlarımızın pgibesini alt üst etmiştir. bu baskılar karşısında onlar da yaşayakalmak için kendilerine dahiyane abuk çözümler üretmişlerdir. biraz klişe kaçacak ama ttk; bir 3. dünya ülkesinde, ayağı doğunun bataklığında, batıya bakmakla yükümlü tutulmuş, bu topraklarda dişi olmakla lanetlenmiş bir topluluktur. aşağıda sıralanan özelliklerin pek çoğu bu lanetin çamurudur ve ona göre değerlendirilmesi gerekir.

    1. ttk eziktir, özgürlükten korkar, asla sorumluluk almaz. yetiştirilme çağlarında maruz kaldığı aşırı baskıdan mütevellit ne yapacağını şaşırmış bir haldedir. özgürüm diyenin de özgürlükten anladığı kelebek formatında çiçekten çiçeğe konmaktır (bkz: #82532289) onlarla beraber olmak; bastırdıkları her şeyle, tüm karanlık yanlarıyla, iyileşmez acılarıyla beraber olmaktır. ttk’dan sevgili yapmak demek ebedi bir hastayı avutmaya gönüllü olmak demektir.

    2. ttk baba travması ndan muzdaripdir. babasından ve ailesinden gördüğü baskıdan, cefadan kurtulmak ister ve fakat travmanın bir de öteki yönü vardır; aynı zamanda sevgi duyduğu bir insan olarak babasının davranış kalıplarının özlemini hayatında karşılaştığı tüm erkeklerde arar. ttk için doğru erkek, inkar etse de babası gibi olan bir erkektir. kızımız stockholm sendromunun esiri olmuştur. maço erkek arayışı baba-kız ilişkisinin yeniden ve yeniden üretilmesine hizmet eder.

    3. ttk’ların bedenleri ekseriyetle amorftur. boy ortalamaları 158 i geçmez. yüzleri asimetrik, belirgin bir çizgiden uzak ve çoğunlukla ablaktır. boyu kısmen uzun olanların dahi bacakları orantısız şekilde kısadır. iddia edilenin aksine büyük kalçaları yoktur. normal kiloda bir ttk’nın kalçaları geniş ama tahta gibidir. bel benzeri bir yapıya sahip değildirler.

    4. tenleri oldukça esmer olup ciltleri çoğunlukla bozuktur(çilli-sivilceli-pürüsüzlükten uzak-kalın…vs). gözleri albeniden yoksun bir kahverengi olup saçları parlaklıktan ve sağlıktan uzaktır.

    5. “kara” oldukları yetmezmiş gibi; kumsalda malak gibi yatmak ve solaryumda mazohistçe yanmak suretiyle hepten marsığa dönerler. bunu ciltlerindeki bozuklukları ve tüylerini gizlemek için yapmalarına rağmen ileri sürdükleri açıklama; bronz tenin daha çekici olduğu yönünde olur. ilginçtir; bu açıklamaya kendilerini de inandırırlar. gerçek şu ki ancak bir arap taşşağı kadar çekici olabilmektedirler.

    6. hepsi eninde sonunda saçını sarıya boyatır. bu salgından en az etkileneni saçına gölge attırır veya sarışın olduğunu iddia ederek sarışın olur(!). istisnasız hepsi; sarışınların daha çekici olduğunu, sarı saçların kendilerine yakıştığını, tipik türk erkeklerindeki sarışın hastalığı nedeniyle bunu yaptıklarını söylerler. hâlbuki biz tipik türk erkekleri, yeryüzündeki diğer tüm erkekler gibi beyaz, ince, pürüzsüz ve yumuşak tenli hatunları arzulamaktayızdır. dünya kuruldu kurulalı bu böyledir, “arthur schopenhauer”den bu yana da yüzlerce kez bilimsel olarak ispatlanmıştır. bu ten özelliklerine sahip hatunlar genellikle slav ve kuzey avrupa ırklarında yoğunlaşmaktadır ve ilginçtir bu ırkların kadınların pek çoğunun saçları sarıdır. iş bu nedenledir ki sarı saç, hatunda aranan özelliklerin varlığına delalet eden bir simgeye dönüşmüştür. işte ttk’nın yanılgısı buradan doğmakta, simgeyi esas sanmaktadır. gerçek şu ki; tak rengi saçları olsa dahi beyaz, ince ve yumuşak bir tene sahip hatunun evrensel beğeniye mazhar olacağı açıktır ve el'an olmaktadır da. maalesef ttk, karaya çalan esmer ve bozuk cildine, sarıyla alakası olmayan kalın kaşlarına ve abuk göz rengine bakmadan saçlarını sarıya boyatmakta ve yine ancak üzerine sarı peruk geçirilmiş bir arap taşşağı kadar çekici olabilmektedir. bu kızlarımızın bizde uyandırdığı tek kanaat; basitlik ve ucuzluktur, başka bir şey değil.

    7. ttk çocukça hayallerin esiridir. beş yaşından sonra evlilik hayalleriyle yaşar. kendini geliştirmek, saygın bir meslek edinmek çoğu zaman sonuncu sırada gelir amaçları arasında ve ancak iyi bir evliliğe hizmet etmesi şartıyla anlamlıdır.

    8. 23-24 yaşlarından sonra tanıştıkları her erkeğe potansiyel koca gözüyle bakarlar ve bu yüzden erkeklerle sağlıklı herhangi bir ilişki geliştiremezler. (bkz: evlilik obsesyonu)

    9. erkeklerden hem nefret eder hem de onlarsız bir hayatı tasavvur edemezler. en kültürlü ve kariyer sahibi olanı dahi “kocam olsun da sinek kadar olsun” mottosunu zihnine nakşetmiştir.
    ···
   tümünü göster