1. 51.
    +1 -2
    BANKACILIK : KREDiLER

    PÜR REKABETÇi ORTAM VE BANKALAR

    Bankaların her biri piyasanın bütününe göre küçük ölçekte iseler, bu bankaların kredilere uygulayacakları faiz oranını etkileme güçleri yoktur. Bir diğer deyişle, bu bankalar fiyat üstlenici durumdadırlar. Eğer durum böyleyse bankalar arasında pür rekabetçi bir modelden söz edilebilir. Aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi durumunda banka kredileri piyasasının pür rekabetçi olduğundan söz etmek mümkündür :

    Ø Piyasada kredi açmak isteyen çok sayıda banka ve kredi almak isteyen çok sayıda müşteri vardır ve bunların her biri piyasanın bütününe göre küçük ölçeklidir.

    Ø Her banka benzer nitelikte kredi sağlamaktadır; yani, ürün farklılaştırması söz konusu değildir.

    Ø Banka hizmetlerini kullananlar ve bunları üretenler cari piyasa faiz oranları hakkında tam bilgiye sahiptirler.

    Ø Herhangi bir işlem maliyeti söz konusu değildir (yani kredi açmak ve bunu güvence altına almak herhangi bir maliyet getirmemektedir).

    Tam rekabet piyasasını hatırlarsanız, yukarıda pür rekabet olarak adlandırdığımız piyasa türü ile benzerlik ve farlılığını ortaya koyabiliriz. Tam rekabet piyasaları yukarıdaki dört özelliğe ilave olarak, “piyasaya giriş ve çıkışın serbest olması” şeklinde ifade edilebilecek bir beşinci özelliğe daha sahiptir.

    Bir Banka için Kredi Talep Eğrisi ve Piyasa Kredi Talep Eğrisi

    Pür rekabetçi bir piyasada faiz oranı ödünç verilebilir fon (kredi) arzı ile ödünç verilebilir fon (kredi) talebine bağlı olarak, bu ikisinin eşitlendiği noktada belirlenir. Şeklin A bölümünde görüldüğü gibi, bankalar ödünç verilebilir fonları arz etmekte, işletmeler, devlet ve hane halkları da bu fonları talep etmektedirler. Şekle göre bu ikisinin eşitlendiği 0 noktasında denge faiz oranı %20, denge kredi miktarı ise 500 trilyon lira olarak belirlenmektedir.
    Bu piyasada bankalar fiyat kabullenici oldukları için, piyasada belirlenen faizi veri olarak kabul etmek zorundadırlar. Bu durum şeklin B bölümünde bir bankanın piyasada karşı karşıya kalacağı bireysel kredi talep eğrisinin yatay eksene paralel olarak çizilmesi ile gösterilmektedir.

    Dikkat ederseniz, piyasa bağlamında kredi talep eğrisi negatif eğimli iken, tek bir banka bağlamında kredi talep eğrisi yatay eksene paraleldir. Pür rekabetçi bir piyasada bir bankanın karşılaştığı kredi talep eğrisi tam esnektir. Zira, banka, kredilere uyguladığı faiz oranını piyasa faiz oranının biraz üzerine çıkarttığında tüm kredi müşterilerini kaybeder.

    Pür Rekabet Koşullarında Bir Bankanın Kredi Kararı

    Pür rekabet koşullarında çalışan banka piyasada belirlenen faiz oranını esas alarak ne kadar kredi açacağına karar vermek durumundadır ve bankanın amacı karını maksimize etmektir.

    Bankaya karını maksimize etme olanağı veren kredi miktarını belirleyebilmek için bankanın gelir ve maliyet yapısını bilmemiz gerekmektedir. Çünkü, bildiğiniz gibi, kar, gelir ve maliyet arsındaki olumlu farktır. Bir banka, L kadar kredi veriyorsa ve kredilere uygulanan faiz oranı iL ise, bankanın krediden elde edeceği gelir ( R),

    R = iL x L şeklinde yazılabilir.

    Şeklin A bölümünde, aynı faiz oranında bankanın açtığı kredi miktarı arttıkça faiz gelirinin de artacağını ifade eden R doğrusu ile bankanın gelir eğrisi gösterilmektedir. Gelir eğrisinin doğrusal olma nedeni kredilere uygulanan faiz oranının (iL) açılan tüm kredilerde aynı olmasıdır. Bunun dışında, açılan kredi miktarı arttıkça bankanın geliri de artmaktadır.

    Kredilerin maliyeti ise C ile gösterilmekte ve iki bileşenden oluşmaktadır.

    Ø Bankanın kredi vermek için kullandığı fonların bankaya olan maliyetidir. Mevduatlara ödenen faiz ile mevduat hacminin çarpımı mevduatların toplam maliyetini gösterecektir. (C=iD x D)

    Ø Kredilere ilişkin ikinci maliyet unsuru bankanın genel yönetim giderleridir. Bu giderler içerisinde şubede çalışan personele, uzmanlara yapılan ödemeler, bilgisayar sistemleri ve binalar için yapılan harcamalar gibi maliyet unsurları yer almaktadır.

    Gelir eğrisi doğrusal iken, bankanın maliyet eğrisinin eğri biçiminde çizilme nedeni, bankanın açtığı kredi miktarını artırması durumunda maliyetlerin önce azalan oranda (LA noktasına kadar), daha sonra artan oranda armasıdır. Bu durumun ortaya çıkma nedeni, azalan verim kanunudur.

    Optimal Kredi Miktarının Belirlenmesi

    Bir bankanın karının gelirleri ve maliyetleri arasındaki farkla ölçüleceğini ifade etmiştik. Yukarıdaki şeklin A bölümünde, bankanın karı gelir ve maliyet eğrileri arasındaki dikey uzaklıkla ölçülmektedir. Bankanın LA miktarından az ve LB miktarından fazla kredi açması durumunda maliyet eğrisi gelir eğrisinin üzerinde yer aldığı için (C>R olduğu için) zarar etmektedir. Şeklin B bölümünde ise, A bölümündeki gelir ve maliyet eğrileri arasındaki fark grafiğe aktarılmaktadır. Elde edilen kar eğrisi farklı miktarlardaki krediler için elde edilecek karı gösteren bir eğridir. Bu eğriye göre, LA ve LB kadarlık kredi hacminde bankanın karı sıfırdır. Nitekim, üstteki grafikten de takip edeceğiniz gibi bu miktarlarda kredi açıldığında gelir ve maliyet eşitlenmektedir (C=R). Bankanın karı E noktasında en yüksek düzeye çıkmaktadır.

    Bankaya bu miktar kar elde etme olanağı sağlayan LM kadarlık kredi ise bankaya kar maksimizasyonu sağlayan kredi hacmidir. Şeklin A bölümünde gelir ve maliyet eğrileri arasındaki dikey uzaklık da bu miktar kredi açıldığında en yüksek değere ulaşmaktadır. Bu noktada gelir eğrisini eğimi ile maliyet eğrisinin eğimi birbirine eşittir.

    Maliyet eğrisinin eğimi marjinal maliyet (MCL) olarak adlandırılmakta ve bankanın açtığı ilave 1 liralık kredinin maliyetini ifade etmektedir. Benzer şekilde, gelir eğrisinin eğimi faiz oranına (iL) eşittir ve marjinal gelir (MRL) olarak adlandırılmaktadır. Bu kavram da bankanın açtığı ilave 1 liralık krediden elde ettiği geliri ifade etmektedir.

    Özetlersek, pür rekabet koşulları altında faaliyet gösteren bir banka için kar maksimizasyonu koşulu kredilerin marjinal maliyetinin kredilere uygulanan faiz oranına eşitlendiği kredi hacmidir veya kısaca kar maksimizasyonu koşulu

    MCL< iL => Banka kredi hacmini artırarak karını artırır
    MCL= iL => Kar maksimizasyonu sağlanır
    MCL> iL => Banka kredi hacmini arttırdığı zaman karı azalacaktır

    Benzer sonucu bankaya ait marjinal gelir ve marjinal maliyet eğrilerini çizerek de elde edebiliriz. Aşağıdaki şekil pür rekabet koşullarında çalışan bir banka için söz konusu eğrileri göstermektedir. Piyasa koşullarında belirlenen %20’lik faiz oranı (iL) banka tarafından açılacak kredilere olan talebi ifade eder. MCL eğrisi ise bankaya ait marjinal maliyet eğrisidir. A noktasında marjinal maliyet faiz oranına eşittir. Bu noktaya karşılık gelen kredi miktarı LM = 100 trilyon liradır ve bu miktar bankaya kar maksimizasyonu sağlayan kredi miktarıdır. Şekilde yer alan ACL eğrisi, bu bankaya ait ortalama maliyet eğrisidir. L kadarlık kredi açmanın bankaya olan ortalama maliyeti

    TCL
    ACL = --- şeklinde hesaplanır.
    L

    Örneğin, banka 100 trilyon liralık kredi açtığında, bu fonun bankaya maliyeti 15 trilyon lira ise, ortalama maliyet 15/100 = 0,15 olarak bulunur. Dikkat ederseniz, bankanın açtığı kredilerin ortalama maliyeti TL cinsinden bir değer değil, oran olarak ifade edilen bir değerdir. Tıpkı faiz oranında olduğu gibi, kredilerin ortalama maliyeti verilen kredilerin yüzdesi olarak ölçülmektedir.




    Şekil kullanarak bankaların ne kadar kar elde ettiğini de belirleyebiliriz. Bankaya kar maksimizasyonunu sağlayan kredi hacmi LM = 100 trilyon liradır. Şekildeki A ve B noktaları arasındaki açıklık kredilerden elde edilen faiz oranı (%20) ile bu miktar kredinin bankaya olan ortalama maliyeti (%15) arasındaki farkı ifade eder. Buna göre söz konusu fark % 5’tir. Banka açtığı 100 trilyon liralık krediden 100 trilyon x 0,05 = 5 trilyon lira kar elde edecektir. Bu kar şekilde gösterilen taralı alana eşittir.

    BANKALARIN PiYASA GÜCÜNE SAHiP OLMASI

    Pür rekabet koşullarında çalışan bankaların aksine, piyasa gücüne sahip olan bankalar kredilere uyguladıkları faiz oranı üzerinde bir ölçüde kontrol gücüne sahiptirler. Piyasa gücüne sahip bir bankanın açacağı krediye uygulayacağı faiz oranı piyasa tarafından belirlenen faiz oranı değil, bankanın açmayı tercih ettiği kredi miktarına bağlı olarak belirlenen faiz oranıdır. Çünkü bu tür bir banka, aşağı doğru eğimli bir kredi talep eğrisi ile karşı karşıyadır. Negatif eğimli kredi talep eğrisi diğer bankalara göre daha yüksek faiz uygulasa da kredi almak isteyenlerden bazılarının yine de bu bankayı tercih edeceğini gösterir.

    Piyasa Gücünün Kaynakları

    Piyasa gücü doğuran en önemli faktör, ölçek ekonomileridir. Tekel konumunda olan bir banka, kredi piyasasının tamdıbını kontrolünde bulunduran tek bir bankanın bulunması durumunda ortaya çıkar. Örneğin küçük bir kasabada tek bir bankanın bulunması.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster