toplanın nasıl kızlığımı kaybettiğimi

neyse buluştuk yiğitle pizzacıda ben biraz geç gittim tabi kız oldugumdan. pezo beklesin işi ne.
ama kafamı gibtim sonradan..

bizim simitçi bıyıklı, sünebe, okul dısında bile kumaş pantalon gömlek ikilisinden ayrılmayan, gözlüklü yiğit gitmiş yerine

çicekli miçekli deniz şortlu, parmak arası terlikli yiğit gelmiş.

gözlükler gitmiş.

simitçi bıyıgı gitmiş yerine hafif kirli sakal gelmiş. kayseride 2-3 tane kıl tüy vardı çenesinde naptıysa ipne artık sakal uzanmış yüzünde.

neyse oturduk bi yere hemen garson zütü geldi ne yiceniz dedi. adamın konuşması komik geldi aq. aydın şivesi hep komik geldi bana aydında daha sonradan da neyse. işte yiğit yarım menü söyledi. bende bişey yemiycem dedim. yiğit olur mu öyle şey ya ben yerken sen bakıcan mı dedi. banada aynısından söyletti.

sonra lafladık işte, hareketleri falan değişmişti yiğitin. bildiğin hayallerimdeki erkek tipine yaklaşmıştı. serseri tipli hareketleri ile. kolunda o meşhur dede saati yoktu. asker saatimi artık ne diyorsanız. onun yerine deri bileklikleri vardı.

ben zaten tav olmuştum. amımda hafiften sulanıyordu. dili dışarı atmış patlat 18 yılın çoşkusunu diyordu. yiğit bişiler anlatırken ben etrafı inceliyordum..

az ilerde pizzaların fırınlandıgı fırın gözüküyordu. fırının mermerlerinin üstünde seviştiğimizi düşündüm yiğitle. düşünürken bi yandan da kayserili yiğit simitçi bıyıkları ile önümde beliriliyor, "naber bibim annene selam söyle hihi" diye gülüyordu. kafamı gibeyim kayserili yiğiti aklımdan çıkarmam lazımdı.

bir süre muhabbetten sonra benim 2. hattımıda verdim buna özel hattım bu bundan ara mesaj at falan diye. azda dürttüm tabi.
netlog hesabım varmı diye sordu. var dedim yalandan aslında yoktu. netlog ne anlarız aq biz. 2008de bayağ modaydı netlog feys falan yok o zamanlar. kimse bilmiyor.

yiğitle ayrıldıktan sonra hemen internet kafe aradım girip kendime bi netlog hesabı açtım. mal gibi kamerasından fotolar çekip yükledim.

ordan yurda geçtim.