1. 76.
    +3
    elinde bir kaç poşet vardı. ısrar ettim aldım. vermek istemedi ama ısrar ettim aldım. bu arada yıllardır görmediğim için el ele sıkışmıştık bende art niyet olmadan yanaklarından öpmüştüm. belki biraz abes kaçmış olabilir bu. sadece tokalaşsaydım daha iyi olurdu galiba. yanında yürüyüp eşlik ederken en kıl olduğum şeyi yaptı. ben bir şey anlatırken cep telefonunu çıkardı ve kurcalamaya başladı. orada baya sinirlendim ama belli etmedim. beni dinlemediği her halinden belliydi. biraz yürüdük. bilirsiniz erkekler sessizliği sevmez. özellikle benim gibi tecrübesizseniz o sessizlikler bi çok babayiğitin ağzına sıçar. kekelersiniz. kendiniz konuşmak zorunda hisssedersiniz. nedense kızlar hiç dert etmez bu sessizlik durumunu.

    ben kaldığım yeri gösterirken yine dinliyomuş gibi yapıyodu. daha yol yarı olmadan "keşke gitmeseydim karşılamaya" dedim içimden. tam ayrılacağımız yere geldiğimizde poşetlerini aldı elimden. sonra

    "arkadaşım burada ayrılalım ablam gil görürse yanlış anlayabilirler" dedi

    vay amk dedim içimden. yani kibarca başından gibtir ediyodu beni. tamam dedim "bende zaten şurdan dönüp eve geçeceğim" dedim. orada hiç tokalaşmadan ve geriye dönüp bakmdaan ayrıldık. bakın altını çiziyorum. en başta karşıalrken tokalaştık yanak yanağa, sonra ayrılırken soğuk bi "görüşürüz"..

    bu hareketine çok sinirlendim. 3 gün kalacakmış benim okuduğum şehirde. artık hiç mesaj atmadım. yani ondan da mesaj gelmezse tamamen hayatımdan çıakrabilirim. ama bir mesaj atması yüzünü görmem bile mal olmama yetiyodu. tekrar eski sayfaları açabiliyodum. bu bi dezavantaj. çok zaralı bi huy. ilk oalrak bundan kurtulmam gerektiğini anladım. kızı o 3 gün hiç arayıp sormadım. zaten evdende pek dışarı çıkan birisi değilim. sokakta karşılaşma imkanımızda yoktu.
    ···
   tümünü göster