tenefüs olduğunda mirayla kantine gittik. insanları inceliyor, eleştiriyorduk.miray çok severdi insanlarda kusur bulmayı.ayy şunun elbisesine bak çok paspal, bunun kahkülü hiç güzel olmamış vb. eleştirileri çok severdi (: zor beğenirdi. senden daha güzelini arıyorum ama bulamıyorum derdi bana hep bende trip atardım bulursan ayrılcak mısın diye ahahah salak çift.pek kalabalık değildi dersane.ama cıvıl cıvıldı. henüz yaz olduğu için herkes açılıp saçılmış, kimsenin gibinde değildi hiçbir şey. çoğu insan ortam yapabilme peşindeydi.3-4 arkadaş aynı dersaneye yazılanlar ya da geçen seneden başlayanlar hemen belli oluyordu. kantini kahkahalarla inletmelerinden anlayabiliyorduk. arkalardan bir masada yer bulup oturduk mirayla.ben çekiniyordum biraz insanlardan. keşke daha uzun elbise giyseydim diye düşündüm. miray kastığımı anladı makaraya vuruyordu işi. sonra zil çaldı yine derse girdik. sınıfa girdiğimizde insanların kaynaşmaya çalıştığını gördüm.biz niye kendimizi soyutlayalım ki?bende tanışmak istiyordum,en azından kızlarla. duvar kenarındaki sırada oturan 4lü bir kız grubu vardı. onların yanına gidip merhaba dedik mirayla. birisi kapalıydı ama o güne kadar gördüğüm en güzel kızdı diyebilirim. hani açılsa belkide yolda yürürken keşfedilir ve dünya starı olurdu.o derece.o 4lü grupla tanıştıktan sonra kantinde bir şeyler içmek için anlaştık. sonrada sıramıza oturduk .geldi yine ebrar hoca. bugün ders işlemeyeceğim rahat olabilirsiniz dedi. bana gelecek planlarınızdan bahsetmenizi istiyorum diyerek bu sefer duvar kenarındaki sıradan başladı.