1. 26.
    0
    Ilgar: Akın
    Ilgaz: Çankırı-Kastamonu arasında, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağlar topluluğu
    Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ve uzayıp giden ışık çizgisi
    Işıner: Işın saçan yiğit
    Işıt: (Işımak"tan buyruk) ışık ver, aydınlat
    Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
    Işkın: Ağaçta yeni sürmüş dal, ince ve taze kal su
    i

    içöz : içi özü olan
    ilbay: Bir ilin, bir obanın yöneticisi
    ilbey: Ülkenin beyi, Orhan Gazi döneminde bir salla Rumeli'ye geçen Türk savaşçılarından, Rumeli de bir çok yeri alan kişi
    ilbilge: Ülkenin, yurdun bilgesi
    ildeniz: Ülkenin, yurdun denizi
    ilkan: iran'da ilhanlılardan sonra kendi adıyla bir devlet kuran Türk
    ilke: (ilk çocuk için) kendisinden vazgeçilmeyecek ana düşünce, Uyulması gereken davranış kuralı
    ilker: (Doğan ilk erkek çocuk için) birinci yiğit, ilk yiğit, ilk erkek
    ilkut: Kutlu ülke, kutlu yurt
    iltan: Ülkenin ışığı
    iltay: Ülkenin yavrusu, çocuğu
    iltekin: Ülkenin şehzadesi
    ilter: Yurdu koruyan, yurdu savunan, yurdu kayıran, ülkesever, yurtsever
    ilteriş: Ülkeyi derleyip topralayan
    imge: Düş, görüntü, tasarım
    imre: Dost, arkadaş, ağabey
    imren: ("imrenmek"ten buyruk) beğenilen bir şeyin benzerini edinme isteği, imrenme
    inal: Güvenilir arkadaş, inanılır kimse, dost, inanca veren, inanılan, şehzade, prens, han
    irtek: Erken doğan, er doğmuş
    J

    Jerfi : Derinlik
    K

    Kağan: Hanlar hanı, hakan, han, Orta Asya'da eskiden Moğol imparatorlarına verilen unvan, imparator
    Kanat: Kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organları
    Kandemir: Sağlam kan, kanı sağlam olan kimse, sağlam demir
    Kaner: Kanlı yiğit
    Kansu: Çerkez Memluk beyi, Çin'de bir il, Memluk Sultanlığının son Çerkez Sultanı
    Kaplan: Hindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, Postu çizgili, kedigillerden yırtıcı, güçlü bir hayvan
    Kapkın: Ansızın yakalayıp alabilen, ısırıp parçalayan, hemen kapan, alan, kapgın, kapan
    Karaca: Geyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, Dağ keçisi, yaban keçisi, eti yenen bir kuş, (mecaz olarak)
    Karan: Karanlık
    Kartal: Kızıl kara tüylü, güçlü kıvırcık gagalı, iri ve güçlü, yıryıcı bir kuş
    Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi, pek sert
    Kayatürk: Kaya gibi sağlam ve sert Türk
    Kayı: Osmanlıların kökeni olan Oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora
    Kayıhan: Güçlü kağan, sert han, sağlam han
    Kayra: Tanrı yardımı; Tanrı'dan ya da büyük bir kimseden gelen iyilik, kayırma, yardım, destek
    Keskin: Çok kesici, iyi keser, çok sert, çok etkili
    Kıraç: Su bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak
    Kıvanç: Mutlu bir olgudan duyulan şey, sevinç öğünç
    Koçer: Koç yiğit, yiğitler yiğidi
    Koçhan: Yiğit kağan
    Konur: Kumral, kestanerengi, açık sarı, boz ile sarı arası, (renk) süslü, çalımlı, kimseyi beğenmeyen, gururlu, kahraman, yiğit
    Konuralp: Yiğitler yiğidi, onurlu yiğit
    Kor: iyice yanarak içine, özüne değin ateş olmuş kömür ya da odun parçası, (mecaz olarak) kıpkırmızı
    Koralp: Kor gibi, kor ateş gibi yiğit
    Koray: Kor gibi kızarmış ay, kıpkırmızı ay
    Korcan: Kor ateş gibi kimse
    Korel: Kor ateş durumuna gelmiş el
    Korer: Kızıl ateş gibi yiğit, kor gibi erkek
    Korkmaz: Hiçbirşeyden çekinmeyen, yiğit, yürekli
    Korkut: Dedem Korkut öykülerinin anlatıcısı sayılan kişinin adından; "korkutmak"tan buyruk
    Köksal: "Yerinden kolayca oynatılamayacak durumda yerleş!"kökünü derinlemesine sal" "kökleş yerleş" anlamında buyruk
    Kubilay: Çin'de "Yu-An" adıyla yeni bir hanedanlık kuran Moğol imparatoru, Kubilay Han
    Kunt: Sağlam yapılı, sağlıklı, dayanıklı, kalın, sert
    Kunter: Sağlam yapılı yiğit, sert yiğit
    Kurt: Sürülere saldıran, köpek türünden yırtıcı, yabanıl hayvan (mecaz olarak) işini iyi bilen, aldanmaz
    Kurtuluş: Tehlikeli ve kötü bir durumdan kurtulma
    Kutay: Iyilik getiren Ay, uğurlu Ay, kutlu ay, kutlu ve ay gibi
    Kuter: Iyilik getiren yiğit, kutlu yiğit
    Kutlay: Uğurlu Ay, kutlu Ay
    Kutlu: Iyilik, uğur getirdiğine inanılan, uğurlu kutsal
    Kutsal: Tapınılacak ya da uğrunda can verilecek denli sevilen; Dokunulmaması gereken; uğur getirdiğine inanılan Uğurlu, kutlu
    Kutsay: Uğurlu say
    Kuzey: Sağını doğuya, solunu batıya veren bir kimsenin tam karşısına düşen yön
    L

    Lacin: Bir cins şahin - Sarp, yalçın
    Lami: Sert, çatık kaslı veya Aslan
    Lema: Herseye gücü yeten
    Lemi: Becerikli, atılgan
    Levent: Dünya, varlık
    M

    Malkoç: Ünlü bir akıncı soy olan Malkoçoğullarının atası Malkoç Mustafa Bey'in adından
    Meriç: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırları boyunca akraka Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak
    Meriçtan: Meriç Irmağı'nın şafağı, Meriç kıyısındaki sabah vakti
    Mert: Sözünün eri; yiğit bahadır, batur
    Merter: Sözünün eri; yiğit
    Mertkal: Her zaman mert olarak yaşa
    Mertol: Sözünün eri ol, yiğit ol
    Mete: Hun Türklerinin büyük hakanı, babası Teoman'ı öldürerek yerine geçti. (M.Ö. 209), otuz beş yıl Hun tahtında kaldı, Oğuz Han olarak da bilinir Moğol Moğolistan halkından. Moğollar Orta Asya'da bir kavimdi; çok eski Çağlarda Türklerle aynı kavimdendi. Cengiz Han'ın kurduğu Moğol imparatorluğu tarihte ünlüdür.
    Mutlu: Bütün istek ve özlemlerine kavuşmuş olan, mesut
    Müren: Dereden büyük akarsu, çay, ırmak moran
    N

    Nart: Yürekli, yiğit
    Nayman: Sekiz; Batı Moğolistan'da yaşayan ve sekiz oymaktan oluşan Türk Topluluğu
    Nogay: 1280-1299 yılları arasında Tuna ve Dobruca Tarlalarının başı olarak saltanat süren, Hulagu Han'ca öldürülen kişi, Nogay Han
    Noyan: Ordular komutanı, başkomutan, soylu kişi
    Nurkut: Aydınlık sal, ışık ver
    Nursal: Aydınlık Sal, ışık ver
    Nuyan: Soylu kişi, noyan
    O

    Odil: O tatlı dil
    Olca: Savaşta ele geçirilen mal
    Olcay: Rastlantıları düzenlediği, böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
    Olgaç: Olgunlaşmış, yetişmiş, bilen, bilgili
    Oluş: Olma biçimi, var oluş
    Omay: Beğenilen, sevilen
    Ongu: Onmuş olma durumu, sağlık, mutluluk
    Onur: Kişinin kendi öz saygısı, iç değeri, insanın kendine olan saygısı kibir çalım kurum
    Onuray: Onurlu ve Ay gibi güzel
    Oray: Kent üstüne doğan, Ay, kentli Ay
    Oskay: Neşeli, şen, sevinçli
    Oytun: Kuytu yer, beğenilen, güzel kuytu yer, kendisinde kutsallık bulunan, kutsal
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster