0
Ilgar: Akın
Ilgaz: Çankırı-Kastamonu arasında, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağlar topluluğu
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ve uzayıp giden ışık çizgisi
Işıner: Işın saçan yiğit
Işıt: (Işımak"tan buyruk) ışık ver, aydınlat
Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
Işkın: Ağaçta yeni sürmüş dal, ince ve taze kal su
i
içöz : içi özü olan
ilbay: Bir ilin, bir obanın yöneticisi
ilbey: Ülkenin beyi, Orhan Gazi döneminde bir salla Rumeli'ye geçen Türk savaşçılarından, Rumeli de bir çok yeri alan kişi
ilbilge: Ülkenin, yurdun bilgesi
ildeniz: Ülkenin, yurdun denizi
ilkan: iran'da ilhanlılardan sonra kendi adıyla bir devlet kuran Türk
ilke: (ilk çocuk için) kendisinden vazgeçilmeyecek ana düşünce, Uyulması gereken davranış kuralı
ilker: (Doğan ilk erkek çocuk için) birinci yiğit, ilk yiğit, ilk erkek
ilkut: Kutlu ülke, kutlu yurt
iltan: Ülkenin ışığı
iltay: Ülkenin yavrusu, çocuğu
iltekin: Ülkenin şehzadesi
ilter: Yurdu koruyan, yurdu savunan, yurdu kayıran, ülkesever, yurtsever
ilteriş: Ülkeyi derleyip topralayan
imge: Düş, görüntü, tasarım
imre: Dost, arkadaş, ağabey
imren: ("imrenmek"ten buyruk) beğenilen bir şeyin benzerini edinme isteği, imrenme
inal: Güvenilir arkadaş, inanılır kimse, dost, inanca veren, inanılan, şehzade, prens, han
irtek: Erken doğan, er doğmuş
J
Jerfi : Derinlik
K
Kağan: Hanlar hanı, hakan, han, Orta Asya'da eskiden Moğol imparatorlarına verilen unvan, imparator
Kanat: Kuşların ve uçucu böceklerin uçmalarını sağlayan organları
Kandemir: Sağlam kan, kanı sağlam olan kimse, sağlam demir
Kaner: Kanlı yiğit
Kansu: Çerkez Memluk beyi, Çin'de bir il, Memluk Sultanlığının son Çerkez Sultanı
Kaplan: Hindistan ve Afrika ormanlarında yaşayan, aslan büyüklüğünde, Postu çizgili, kedigillerden yırtıcı, güçlü bir hayvan
Kapkın: Ansızın yakalayıp alabilen, ısırıp parçalayan, hemen kapan, alan, kapgın, kapan
Karaca: Geyik türünden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı, Dağ keçisi, yaban keçisi, eti yenen bir kuş, (mecaz olarak)
Karan: Karanlık
Kartal: Kızıl kara tüylü, güçlü kıvırcık gagalı, iri ve güçlü, yıryıcı bir kuş
Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi, pek sert
Kayatürk: Kaya gibi sağlam ve sert Türk
Kayı: Osmanlıların kökeni olan Oğuz boylarından birinin adı, sağlam, sert, güçlü, sağanak, bora
Kayıhan: Güçlü kağan, sert han, sağlam han
Kayra: Tanrı yardımı; Tanrı'dan ya da büyük bir kimseden gelen iyilik, kayırma, yardım, destek
Keskin: Çok kesici, iyi keser, çok sert, çok etkili
Kıraç: Su bulunmayan toprak, kurak toprak, verimsiz toprak
Kıvanç: Mutlu bir olgudan duyulan şey, sevinç öğünç
Koçer: Koç yiğit, yiğitler yiğidi
Koçhan: Yiğit kağan
Konur: Kumral, kestanerengi, açık sarı, boz ile sarı arası, (renk) süslü, çalımlı, kimseyi beğenmeyen, gururlu, kahraman, yiğit
Konuralp: Yiğitler yiğidi, onurlu yiğit
Kor: iyice yanarak içine, özüne değin ateş olmuş kömür ya da odun parçası, (mecaz olarak) kıpkırmızı
Koralp: Kor gibi, kor ateş gibi yiğit
Koray: Kor gibi kızarmış ay, kıpkırmızı ay
Korcan: Kor ateş gibi kimse
Korel: Kor ateş durumuna gelmiş el
Korer: Kızıl ateş gibi yiğit, kor gibi erkek
Korkmaz: Hiçbirşeyden çekinmeyen, yiğit, yürekli
Korkut: Dedem Korkut öykülerinin anlatıcısı sayılan kişinin adından; "korkutmak"tan buyruk
Köksal: "Yerinden kolayca oynatılamayacak durumda yerleş!"kökünü derinlemesine sal" "kökleş yerleş" anlamında buyruk
Kubilay: Çin'de "Yu-An" adıyla yeni bir hanedanlık kuran Moğol imparatoru, Kubilay Han
Kunt: Sağlam yapılı, sağlıklı, dayanıklı, kalın, sert
Kunter: Sağlam yapılı yiğit, sert yiğit
Kurt: Sürülere saldıran, köpek türünden yırtıcı, yabanıl hayvan (mecaz olarak) işini iyi bilen, aldanmaz
Kurtuluş: Tehlikeli ve kötü bir durumdan kurtulma
Kutay: Iyilik getiren Ay, uğurlu Ay, kutlu ay, kutlu ve ay gibi
Kuter: Iyilik getiren yiğit, kutlu yiğit
Kutlay: Uğurlu Ay, kutlu Ay
Kutlu: Iyilik, uğur getirdiğine inanılan, uğurlu kutsal
Kutsal: Tapınılacak ya da uğrunda can verilecek denli sevilen; Dokunulmaması gereken; uğur getirdiğine inanılan Uğurlu, kutlu
Kutsay: Uğurlu say
Kuzey: Sağını doğuya, solunu batıya veren bir kimsenin tam karşısına düşen yön
L
Lacin: Bir cins şahin - Sarp, yalçın
Lami: Sert, çatık kaslı veya Aslan
Lema: Herseye gücü yeten
Lemi: Becerikli, atılgan
Levent: Dünya, varlık
M
Malkoç: Ünlü bir akıncı soy olan Malkoçoğullarının atası Malkoç Mustafa Bey'in adından
Meriç: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırları boyunca akraka Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak
Meriçtan: Meriç Irmağı'nın şafağı, Meriç kıyısındaki sabah vakti
Mert: Sözünün eri; yiğit bahadır, batur
Merter: Sözünün eri; yiğit
Mertkal: Her zaman mert olarak yaşa
Mertol: Sözünün eri ol, yiğit ol
Mete: Hun Türklerinin büyük hakanı, babası Teoman'ı öldürerek yerine geçti. (M.Ö. 209), otuz beş yıl Hun tahtında kaldı, Oğuz Han olarak da bilinir Moğol Moğolistan halkından. Moğollar Orta Asya'da bir kavimdi; çok eski Çağlarda Türklerle aynı kavimdendi. Cengiz Han'ın kurduğu Moğol imparatorluğu tarihte ünlüdür.
Mutlu: Bütün istek ve özlemlerine kavuşmuş olan, mesut
Müren: Dereden büyük akarsu, çay, ırmak moran
N
Nart: Yürekli, yiğit
Nayman: Sekiz; Batı Moğolistan'da yaşayan ve sekiz oymaktan oluşan Türk Topluluğu
Nogay: 1280-1299 yılları arasında Tuna ve Dobruca Tarlalarının başı olarak saltanat süren, Hulagu Han'ca öldürülen kişi, Nogay Han
Noyan: Ordular komutanı, başkomutan, soylu kişi
Nurkut: Aydınlık sal, ışık ver
Nursal: Aydınlık Sal, ışık ver
Nuyan: Soylu kişi, noyan
O
Odil: O tatlı dil
Olca: Savaşta ele geçirilen mal
Olcay: Rastlantıları düzenlediği, böylece de insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan şey, şans, talih
Olgaç: Olgunlaşmış, yetişmiş, bilen, bilgili
Oluş: Olma biçimi, var oluş
Omay: Beğenilen, sevilen
Ongu: Onmuş olma durumu, sağlık, mutluluk
Onur: Kişinin kendi öz saygısı, iç değeri, insanın kendine olan saygısı kibir çalım kurum
Onuray: Onurlu ve Ay gibi güzel
Oray: Kent üstüne doğan, Ay, kentli Ay
Oskay: Neşeli, şen, sevinçli
Oytun: Kuytu yer, beğenilen, güzel kuytu yer, kendisinde kutsallık bulunan, kutsal
Tümünü Göster