0
kapının önüne geldiğimde anahtarları unuttugumu fark ettim
nazlıyı arayacaktım vaz geçtim. gelip benide zütürür biliyorum...
apartmanın altındaki herzaman ekmek aldımız metin abinin marketine girdim
metin abi garip biriydi bir seyi anlatmak için aynı cümleyi iki defa tekrar etmek gerekirdi
-kapıda kaldım şurada biraz oturayım dedim
sagolsun birde çay söyledi, yanındada arkadaşı varmış
arkadaşı al yigeenim gazete okursan dedi
-yok ben artık ğazete okumuyorum dedim
niyee diye sordu
-reklamları ve yalan haberleri çıkarırsak gazeteler sadece bir sayfa olur dedim. gülüştüler
müşteriyle ilğilenen metin abide geldi
hal hatır sorduktan sonra, televizyondan amerikanın ırak işğali gösteriliyordu
haliyle muhabbet oraya kaydı
metin abinin arkadaşı hayatımda gördüğüm en sap saman adamdı
yarım yamalak bilğisiyle konuştu konuştuklarının özeti
amerikanın bu savaşta haklı oldugu
kafam attı herife
-bir savaşı haklı bulan senden başka birini görmedim
orada insanlar ölüyor, sanki sinekler ölüyormuş ğibi konuşuyorsun
onların yüzü yumuşaktır ama
arifeyi gösterir bayramı göstermez adama... dedim
sonra laf döndü dolaştı
80 darbesine geldi amk
yok darbe olunca amerikalı general "bizim çocuklar başardı" demiş miş
laflarını bölüp
-beyaz sarayda bir şey konuşuldu ve bunu sen bile duyduysan bilki onlar senin duymanı istemiştir dedim
bu arada telefonum çaldı...
dışarı çıkıp baktım, yabancı bir numara. açtım
-nasılsın damat diyor bir ses
hemen anladım hilmiydi bu...
nerlerdesin diye sordu
hala izmirdeyim dedim
-ben kayınpedernin dag evine gidecegim, biraz kafa dinlemeye istersen sende gel dedi
boş bulunup tamam dedim
telefonu kapatınca hay beynimi gibeyim
gıcık oluyorum bu adama, şimdi nereden çıktı bu iş diye söylendim
biraz daha bekledikten sonra nazlı geldi
paketleri sırtıma hamal gibi yükledim
çıktık eve, girergirmez sordum
sen mi verdin numaramı hilmi amcana diye
evet, istedi verdim dedi
buraya geliyor buradanda sizin kabakumda ki eve gidecegiz dedim
ne tak yiyecekmiş orda dedi
nazlı bile böyle deyince içime bir kurt düştü
harbiden bu adam neden geliyorki diye düşündüm
bu arada nazlı aldıgı kıyafetleri giyip gösteriyordu
bir kıyafeti vardı ki eger hilmi geliyor olmasa ona yapacaklarımı çok iyi biliyordum...
evde mini bir defileden sonra
kendime bir çay yaptım yine siğarayla zütürdüm..
derken hilmi geldi
selamlaşma faslı falan
hayırdır abi dedim nerden esti bu iş
biraz kafamı dinleyeceğim dedi
nazlı ben o eve gitmem sivri sinekten uyunmuyor, zaten bir git bir daha gitmezsin dedi
hilmiye gidecez dedik artık, sözümü gibemezdim.
ne zaman döneriz dedim
fazla kalmayız dedi balığa falan gideriz...
iyi hadi bakalım dedik hem bir degişiklik olur
nazlıyı evde tek bırakamazdım. içimdeki koruyuculuk duygusuyla
nazlıyı kuzenlerinin yanına, alaçatıya göndermeye karar verdim...
Tümünü Göster