eski ev arkadaşım hakkında

bir gün yine evde başbaşaydık onla ev arkadaşım dersteydi. banyodan yeni çıkmıştı kapının sesini duyduğum anda kararımı vermiştim öcümü alıcaktım. şarap içermiyiz diye seslendim çok iyi olur diye yanıtladı. hemen 2 kadeh doldurdum bardak yarılanmıştı ki bakışlarıma karşılık vermeye başladı o an anladım ki bu iş olucaktı.

yavaşça yanına yaklaştım kulağına usulca fısıldarken üzerindeki pembe bornozu omuzlardan başlayarak sıyırmaya başladım. kalbim deli gibi çarpıyordu aklımdan o an yüzlerce soru geçiyordu ya istemezse ya çığlık atmaya başlarsa o zaman hem işleri tak etmiş hemde evimden olurdum. dayak ta cabası. bunları düşündükçe içim içimi kemirse de artık durulcak noktayı geçmiştim vücudum kontrolü beynimden almış kendi kendine hükmetmeye başlamıştı.

belki hormonlardan belki de içimdeki öfkeyle filizlenen aşktan. aşk ta değildi bu çok farklı bir şey di tutkuydu sanki. bütün bunları düşünürken bornoz üstünden çıkmıştı. karşımda çırılçıplak bir şekilde o çarpıcı vücuduyla duruyordu. daha önce hiç yakından görmemiştim çıplak bir kadının vücudunu. istemsizce titremeye başladım. 3 saniyede geçe titrememin sonucu pantolonuma peydah olan lekeydi.

bunu görünce gülmeye başladı. artık aklımda ne öç alma isteği kalmıştı ne de o tutku. ağlayarak odama koştum. kapımı kilitleyip bilekerime banyoda kullandığım tıraş bıçağını acımasızca sürdüm. arkadaşım gelip kapıyı kırdığında artık çok geçti. cehennemden yazıyorum beyler burda ki kazıklar bi harika

yalnız nefis yazdım kend konu mu açsaydım lan keşke ziyan oldu burda