annemi arayıp izin aldım, hemen duşa girdim acele ediyordum çünkü evde yalnızken halili eve almak istemiyordum. allahtan geç kalmıştı,ben hazırlandığımda mesaj attım 5 dakikaya geliyorum dedi aşağıya indim ve geceye karıştık... halil alkol almak istedi bense bi cafeye gidip oturalım ya açık havada dedim kabul etti. çocuğun kafasını ütülüyordum resmen. işte dersler böyle dersler şöyle üzerimde çok yük var çok sıkıldım falan filan çocuğun kafasını gibtim tam anlamıyla.ama çok sabırlıydı başkası olsa çoktan sus artık be derdi.iyi çocuktu ya halil,tek erkek arkadaşım o sonuçta. daha doğrusu vakit geçirdiğim tek arkadaşım... sevdiğim şirin bi cafe vardı. kitap okuma cafesi.pek fazla takılmasamda burayı severdim. terası vardı. insanlar terasta çaylarını içerken kitaplarını okuyabiliyordu, sessiz güzel bir mekan. oraya zütürdüm halili. epey muhabbet ettikten sonra ee senin gönlünü yaptık şimdide sıra benim gönlümde gel iki bira içelim dedi. kırmak istemedim, nasıl olsa annem eve gece yarısından sonra gelecekti. birlikte bara gittik. epey eğlenmiştim onunla vakit geçirmek bana iyi gelmişti. sedaylayken mutluydu ve benim için artık iyi bir arkadaştı. tamamiyle rahat davranıyordum onun yanında çünkü artık benim için farklı türde şeyler hissetmiyordu. hatta sonradan öğrendim kız arkadaşıyla kavga etmiş sırf benimle başbaşa takıldı diye, neyse.baya eğlendikten sonra evin yolunu tuttuk. bizim eve çok yaklaşmadan ayrıldık.eve kadar bırakmasını istemedim şimdi millet görür falan diye.bi 5 dakikalık mesafeyi tek başıma yürüdüm.iyi bir akşam geçirmenin ve stres atmanın mutluluğunu yaşayarak evime girdim.