1. 6676.
    +8 -1
    http://fizy.org/#s/16q4qh

    yalnız olay şu ki,

    her rüyanın bir sonu vardı dostlar, mutlu saniyelerimiz sınırlıydı..hani şu har vurup harman savurduğumuz..elimizdeyken hoyratça harcadığımız mutlu saniyelerimiz..

    ben, o toz pembe rüyalardan, aydınlık ve umut dolu sabahlara uyanacağımı sanarken,

    aslında başından beri, tıpkı bir kukla gibi oynatıldığımı nereden bilebilirdim?
    yarış atı misali koşturulduğumu?
    kıyaslara, muhakemelere maruz kaldığımı??

    ve sonunda kaybedeceğimi...

    nereden bilebilirdim söylesenize? kör gözlerim, göremezdi... sağır kulaklarımız duyamaz, başka hislere körelmiş duyularım hissedemezdi,

    çünkü benim tek bir hissim vardı, tek bir düşüncem..duyduğum, gördüğüm tek şey..

    kalbimin atışının sesi..ayşenin gülen yüzü, gözleri..parfümünün kokusu, ellerinin sıcaklığı, yumuşaklığı...

    bütün bunları, elimde çikolatalar, kalbimde onu kanatlandırmış şefkat çırpınışlarıyla adeta uçarak okula geldiğim bir sabah çoktan kaybetmiştim aslında..

    kanatlarım kırıldı..kalbim yerinden söküldü, ruhum çürüdü..

    bir anda, bambaşka bir dünyada bulmuştu kendini aciz varlığım, ihanetin, riyakarlığın ve menfaatlerin dünyasında...
    ···
   tümünü göster