+11
-2
Ve fakat Beşiktaş adına konuşabilme hakkı edinmiş kişilerin ve yönetimlerin aslında “taraf” olmaları gerektiği halde edindikleri bu sakat “ objektif ” bakış açıları vesilesiyle korunmaktan da mahrum kalan Beşiktaşlının, -futbolcusu ve taraftarıyla- çektiği acı da ikiye katlamıştır bu süreç sonunda.
Ve bütün bu sinsice ilerleyen sürecin sonunda ..
artık ritmini kaybetmiş..
kulübe, yöneticiye, rekabetin adaletine olan inancını yitirmiş futbolcunun..
arma için, takım için, forma için veya manevî herhangi başka bir şey için oynaması mümkün değildir.
Bu dönemde; ilerideki çıkarlarını koruyacağını hissettiği/düşündüğü bütün ortaklıklara girer futbolcu.
Yönetimden medet umuyorsa yönetime, basından medet umuyorsa basına yaklaşır.
Takım içindeki kamplaşmalar, bu dönemin meyveleridir.
Bu sebeple,
Şimdi gün gelip sezonun sonuna dayandığında..
Beşiktaşlı futbolcunun özverisiz ve ruhsuz oyununa atıfta bulunarak
yepyeni ve ruhlu bir takım kurma hayalleri..
futbolcu linçleri..
teknik direktör kıyımları..
hiçbir şeyin çözümü olmayacaktır.
Bu güne kadar onlarca kez uygulanmasına rağmen sonuç vermediği gibi..
“parçalanmak, bölünmek, dağıtmak..”
yeniden birleşebilmek ve toparlanmak adına bir çözüm sunmayacaktır bu camiaya.
Beşiktaş camiası,
Futbolun.. masalarda alınan kararların sahalarda bozulmaya çalışıldığı nafile bir oyun olmaktan çıkartılabilmesi adına “karşı duruşunu” sergilemeli,
ve “önce sahada adil hakem yönetiminin sağlanması” için net duruşunu ortaya koymalıdır.
Zira ortada bir bozukluk varsa; o da,
futboldan akan para musluğunun başında duranların kurduğu bu adaletsiz ve pervasız düzenin ta kendisidir.
Zira değişmesi, gitmesi veya savaş açılması gereken birileri varsa..
bu, Beşiktaşlı profesyonel futbolcular değil,
play-off fikstür çekiminden önce maç günlerini bilebilen “ kâhin ve derin futbol profesyonelleri ”dir.
Zira Beşiktaşlı.. hâlâ başkadır bu bataklık içerisinde..
Sermayesi “para” değildir Beşiktaşlının..
Beşiktaşlının sermayesi;
emektir,
azimdir,
inançtır,
yürektir,
semttir,
insandır..
Bunları unutmadan ve hatta yeniden hatırlatarak "ahlâklı futbol" adına bir duruş sergileyecek Beşiktaş Yönetimi'nin önüne çıkan ilk uçurumda, ayaklarının altına yatarız.
Ama.. mücadeleyi, savaşı başlatacak olan taraftarlar değil, Beşiktaş Jimnastik Kulübü olamalıdır.
Ve bilinmelidir ki;
bu birleşmeye hayatını adamış yüz binlerce, milyonlarca Beşiktaşlı, hazır kıta beklemektedir.
Zira onlar bilirler ki.. birleşmek, "en az" dağılmak kadar kolaydır.
işbu sebeplerle..
Mazbatasını yeni almış olmasına rağmen savaşın tam ortasında kalmış ve acele olarak hamleler yapması gereken Beşiktaş Jimnastik Kulübü Yönetim Kurulu'na bildiririm ki;
Biz buradayız !!!
leventKARAKOÇ
23.Nisan.2012
Tümünü Göster