1. 1.
    0
    Neyse, dünya bir anda toz bulutuna dönüşünce nalları diken bütün insanoğlu mahşer yerine birikti. Akılları sıra cennete girecekler, ama bizim Patron’da numara biter mi hiç? Cennetin kapısına giden yola bir köprü yapmış ki bu kadar olur. Kıldan ince, kılıçtan keskin. Oha dedim. Geçmeye kalkan ya kayıp düşüyor, ya ikiye biçilip cehennemin dibini boyluyor. Bazısı kurban diye kestiği koçların üzerine binip geçmeye çalıştı ama nafile, geçebilen olmadı. Herkesi tıktı cehenneme. Sonra bana dönüp; “Seni de başlarına genel müdür yaptım, git orda ne halin varsa gör” dedi. Hoppalaa, buyur buradan yak. Biliyordum ama ben yine bir son dakika çelmesi yiyeceğimi. “Hani cenneti verecektin” diye karşı çıktım, “Burasının bakımı çok zor, bir başına çekip çeviremezsin, eline yüzüne bulaştırır helak edersin canım bahçeyi, bakabileceğini bilsem vereyim ama yapamazsın” dedi. Diklenecek oldum, üzerime yürüdü, hadise çıkmasın diye uzadım. “iyi aman, al cennet senin olsun, çok meraklıydım sanki, iddiayı ben kazandım ya o bana yeter” dedim. Çıktım gittim. Şimdi cehennemde sabahtan akşama kadar insanoğluna işkence edip duruyorum. Bizimki nasıl olsa yine rahat duramaz, bir tuhaflık yaratır. Bu işin rövanşını da yaparız elbet. O villayı bir gün mutlaka yaptıracağım, musluklarından kevser akacak..
    ···
   tümünü göster