1. 1.
    0
    babam çağırdı. boş bir masaya oturttu beni.
    "apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın bülent?"
    hangisini?
    "otomatik yanan , sensörlü lamba."
    hayır.
    "komşu görmüş, yalan söyleme. süpürge sapıyla kırmışsın dün gece."
    önüme baktım.
    "neden kırdın?"
    cevap yok.
    "hasta mısın evladım? söyle bana , neyin var , neden kırdın lambayı , yapma böyle... "
    kırdımsa kırdım, ne olacak ! çok mu değerliymiş ?
    "lamba senden değerlimi evladım, lambanın dıbına koyayım, lamba kim ? yöneticiyede dedim. lambanızı gibeyim , kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için."
    beni görünce yanmıyordu baba.
    "nasıl ya ?"
    görmezden geliyordu , yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni.
    "e beni görünce de yanmıyordu bazen. böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor."
    hadi ya! sahiden mi ?
    "evet. ucuzundan takmışlar , bizimle alakası yok."
    babama sarıldım , yıllar sonra...
    ···
   tümünü göster