1. 1.
    0
    Üç arkadaş evde sohbet ederken, pencerenin önüne yaklaştım ve yokuş yukarı Ersin’in geldiğini fark ettim. Pencereyi açtım:
    -Ne oldu lan niye geldin?
    -Sorma anlatırım.
    -Tamam kapıyı açtım, zile basma.

    Ersin diğer bir öğrenci evinde kalan sınıf arkadaşımızdı, evlerimiz arasında 250 metre ya var ya yoktu.
    -Ne var lan gecenin bu saatinde niye geldin?
    -Olum bizim çocuklar (Erman, Ahmet ) fena kavga etti. Ellerine bıçak aldılar ve birbirlerine saldırmaya başladılar. Çok gariptir ki ortada hiçbir neden yoktu. Ahmet evin içinde bir şeyler gördüğünü söyledi ve Erman’da bunun üzerine konuşmaması için onu susturmaya çalıştı. Kavga böyle çıktı.
    -Haydaaa! Dur ben bir gidip bakayım ne olmuş, işin aslı tam olarak nedir?

    Evden çıktım ve Ersin’lerin kaldığı eve doğru tek başıma gittim. Aklımda birkaç soru vardı, bu iki arkadaş neden kanlı bıçaklı olmuştu? Belki de bana şaka yapıyorlardı. Ama eve gittiğimde durum hiç de öyle değildi. Erman kendi odasına çekilmiş, kapıyı Ahmet açmıştı, Ahmet titriyordu.
    -Gördüm, gördüm Fatih…
    -Neyi gördün Ahmet?
    -Uçuyordu, beyaz bir kefenin içinde, gördüm Fatih.
    -Sakin ol Ahmet, gel şöyle biraz soluklan ve sakince anlat.

    Ahmet’e su verdikten sonra, onu dinlemeye başladım. Anlattıkları adeta kanımı donduruyordu, tüylerim ürpermişti, peki ama Erman’la Ahmet’in aklını başından alan olay neydi? Ne görmüşlerdi? Bir sonraki bölümde bu soruların cevabını arayacağız.
    ···
   tümünü göster