1. 26.
    +1
    Zoraki düzenin dayatmalarıyla şekillendirilen insanlarız hepimiz,doğuyoruz dünyadan bi haber ilk nefesimizi tadıyoruz acı acı yakıyor ciğerlerimizi ağlayarak başlıyoruz hayata yada bir şaplakla,geçiyor günler tanımaya başlıyoruz hafiften dünyayı düzen yerleştirilmeye başlıyor beynimize 'onu yapma ayıp' ,'öyle olma alem neder','küpe takma ateist misin sen ? ' ... Bi türlü yön veremiyoruz hayata kitleye uyuyoruz düzenin kölelik prangasını vurduğu taze etlerden biri oluyoruz.Saklıyoruz duygu,düşüncelerimizi insanlardan,saklıyoruz,gizliyoruz 'genel' şeyleri 'özel' yapıyoruz.. Sarılamıyoruz mesale sevdiğimize insanlar neder diye ... aslında sevgileride tam yaşayamıyoruz alem ne der endişesiyle.düşüncelerimiz bile yasaklanıyor yaşamda yalnız kaldığımızda bazen çıkartıyoruz içimizdeki 'mavi kuşu(bukowski'nin bir şiirinin ismidir aynı zamanda tavsiye ederim) öldürmüyor onu düzen ama süründürüyor gizletiyor yasaklıyor... herkesin bildiği gerçeklere 'ayıp' deniliyor..Eğitim hayatımızın ilk anından itibaren başlıyoruz zoraki öğretileri yutmaya şişiyor şişiyoruz sen ne istiyorsun? sen neyi seviyorsun? denmiyor hiç bize uygulanıyor ve eleniyor insanlar.Düz bir ağaca tırman denilen balık gibi hissetmişimdir hep eğitim hayatım boyunca,hala'da öyle 'gibtir et' deyip atlayıp otobüse gidemiyoruz sevdiğimiz yerlere. hep sınav tehtitleriyle,Düzenin yobazlarıyla engelleniyoruz.bir sınavla hayatımızın yönü çiziliyor bizden habersiz kalıba oturtuluyoruz teker teker.Sonra zoraki düzenin birer meyvesi oluyoruz.Menfaat uğruna domalmış kitleler,kaçık ve sapıkların içinde yaşıyoruz,derin bir uykudayız.
    Böyle geldiiiik böyle gidiyoruz
    http://serdarfiliz.blogsp...ldik-boyle-gidiyoruz.html
    ···
   tümünü göster