1. 1.
    +2
    Devamı..
    Annem ile kahvaltım kısa sürmüştü, kahvaltı demeye bin şahit gerekti zaten, üç yada dört tane buruşuk zeytin, komşumuzun verdiği beyazpeynir ve benim şu bildiğiniz büyük süpermarketler den bir şekilde çaldığım süzme bal. Süpermarketleri seviyordum, oraya girince bütün derdimi unutuyordum, sanki orada ki her şeyin sahibi bendim. Klima’dan ılık ılık esen hava beni rahatlatıyordu. Kahvaltı’dan sonra tekrar yatağıma girdim ve biraz uyudum, dinlenmeye çok ihtiyacım vardı.
    Uyandığımda saat akşamüstü beş’e geliyordu. Biraz hava almaya ihtiyacım vardı, dışarı çıktım ve kalabalığa karışmıştım az sonra. insanlar ve insanlar, siyah takım elbiseli, beyaz yakalı, mavi kravatlı köleler. Onlar köleydiler ama bunun farkında bile değillerdi, bende bir köleydim ama ben beni dünyaya getiren o ahmak adamın kölesiydim. Ondan bir şekilde kurtulmalıydım, derken bir av malzemeleri satan dükkanın önünde buldum kendimi. Bıçaklar sıra-sıra dizilmişti vitrine. Ve o anda her şeyin planını kafamda kuruvermiştim. içeri girdim ve dükkandaki hayvan derisi yüzmek için olan, oldukça kaliteli bir bıçağı satın aldım.

    okuyan uplasın lan
    ···
   tümünü göster