1. 6226.
    +10
    Henüz saat erken olduğu için mekânın cafe tarzı olan dış tarafına oturduk, dışarısı cıvıl cıvıl, insan denizi adeta, baharın gelişi, sert bir kışı geride bırakan ege insanını sokaklara dökmüş durumda.

    Birer neskafe söyledik, hemen öküz gibi içki içmeye başlamayalım dedik, gece uzun, ne var aq bira bira.. sanki çok da matah bir şey yani..o ara bir yandan dumanı tüten neskafelerimizi yudumluyor, bir yandan da gülüşerek birbirimizi izliyoruz. Ufak muhabbetler dönüyor, her ne kadar pek ihtiyacım olmasa da ayçayı biraz daha tanıyorum.. kız şehrin yerlisi, liseye giden bir kız kardeşi var ve büyük tesadüf eseri, kardeşlerimizin ismi aynı, yalnız benimki bir yaş küçük. Babası özel bir şirkette yönetici, annesi aynı şirkette insan kaynakları şefi, lise aşkıymışlar..”ben onlar kadar şanslı değilim gördüğüm gibi” diyor, sahte bir hüzünle, kendi haliyle dalga geçiyor.

    “ee” dedim, “okul bu sene bitecek mi yoksa uzuyor mu?”

    “bitecek gibi..pek çaktırmıyor olabilirim ama çalışkan kızımdır ;)”

    “bırak ya, sizin bölümleri okumaya ne var, sen bir de mühendisliği gör”

    “artiste bak sen (: ..senin nasıl durumlar?”

    “şimdilik kontrolüm altında da, bakalım ilerleyen seneler ne gösterecek”

    “birinci sınıf mıydın sen :p” dalga geçerek söylemişti,

    “iki.. canım..iki.. yarı mühendis sayılırım, saygılı ol :p”

    “peki efendim, hemen önümü ilikliyorum karşınızda (: aa o da ne, düğmem yokmuş, kusura bakmayın x)”

    “(: okul bitince ne yapacaksın peki?”

    “bilmem..bir süre kafamı dinlerim herhalde..”

    “sanki şimdi dinlemiyorsun (:”

    “üff uğraşma be (: ..takılıcam işte, foto işi sardı baya, öyle amatör tarzda bir şeyler düşünüyorum, Türkiye turu.. hatta belki dünya turu.. sonra sergi açarım filan :p”
    ···
   tümünü göster