0
helal olsun lan. çok sevindim birilerinin böyle şeylerle uğraşmasına. eski işyerimde işitme engelli arkadaşlarım vardı. kasiyerlik yapıyorlardı. müşterilerin ya da huurçocuğu şeflerin nasıl konuştuklarını biliyordum. duyduğumda susturuyordum ama çoğu zaman bunları bilip zaten yanınızda bir şey demiyorlardı. bana el işaretlerini öğretmişlerdi o zaman. mesela bize kendi aralarında el işareti ile nasıl ifade ettiklerini göstermişlerdi. durup dururken sarılır 'seni seviyorum' işareti yaparlardı. bir de arkamızdan konuşuyorlar mı derdi ki gerçekten anlıyorlardı.
hatta hiç unutmam bunlardan biri kasada işlemi alıp ürünleri geçirirken kasada işlemi alınan müşteri 'ürünleri hızlı geçirme' demiş. ee tabii duymuyor bizimki ve huur çocuğu şefler şu kadar dk.da şu kadar ürün geçireceksiniz diye zorladığından hızlı olmak zorundalar. müşteri en sonunda bağırıyor ve ürünü arkadaşa fırlatıyor 'hızlı atma dedik!' diyerek. ben dönüp sese bakıyorum ve söylüyorum arkadaşımın işitme engelli olduğunu. o sırada alışveriş arabasında da küçük çocuğu var bu pisliğin. bana o zaman çalıştırmasınlar beni ilgilendirmiyor diyor züt! ben de sinirlenip çalışmak zorunda olduklarını belirtiyorum. arkadaşım şaşkınlık içinde bakıyor ve ben ona göz kırpıp bir şey olmadığını söylüyorum ama durumu anlıyor tabii. sonra arakdan takım elbiseli yaşlı bir herif 'çalıştırmasınlar böyleleri' vs demeye başlıyor. kendi aralarında gazlaşıyorlar yani. bende adama dönüp çocuğunun da engelli olabileceğini hatırlatıyorum ve o bastonlu yaşlı adama da çalışmalarının gayet normal olduğunu belirtiyorum. bana tersleniyor. benim hizamdaki genç adam da kendi çocukları olsa naparlardı acaba, allah onlara da verebilir diyor ve ben de bunu hesaba katamıyorlar dediğimde adam gerginliği 'hadi ver ürünlerimi geçirmeye devam et' gibi bir saygsızlıkla bitirmeye çalışıyor. tabii arkadaşımın sinirleri bozuldu ve kasayı vs bırakıp içeri gidiyor. çok iyi yaptınız tebrik ediyorum gibisinden tepki verdim. o yaşlı herif de biri baksın kasaya vs takılıyordu. kimseye haber vermezdim de sırada o iyi adam vardı o yüzden ben arkadaşı çağırıp o kasaya geçtim vs.
çok uzun anlattım ve belki sizi hiç ilgilendirmiyor ama bu olay beni hep etkilemiştir çünkü o arkadaşım ağladığında yanına gittiğimde bana sarılarak teşekkür etmiştir. onlar da bizim gibi tek farkı bizim pisliklerimizi duymamaları ve arkamızdan iş öevrilen halimizi düşünün. o tedirginliği. onlar bunu sürekli düşünüyor, yaşıyor.
+ sosyal olmayı çok istiyorlar. benim en yakınlarımdan biri de işitme engelli ve çok aktif. ney çalmak bile istedi bir ara. müzik vs dinliyor ve şarkı sözlerini bulamadığında benim yazmamı istiyor ben de yazıyorum.
onlara farklıymış gibi davranmayın. ne küçümsemek ne acımak anlamında söylüyorum bunu. onlar normal.
ve @1 sana alkış tutuyorum. keşke işe yarayacak bir şey yapabilsem. en azından çevreme haber salacağım. bu tip şeylerde facete grup vs açmak işe yarıyor. varsa böyle bir durum link verirsen sevinirim.
Tümünü Göster