türkiyede stabucksa giden agır maldır

arz-talep denen bir şey var. senin kız meslek lisesinde okuyan sevgilinle gittiğin kenar mahalle cafelerine gidip "o mu baktı, şu mu gürültü yaptı, eyvah yeniden sipariş vermemi isteyecekler" diye endişe duymamak için starbucks'a gidiyorum. kahvesini de beğeniyorum. 6-7 saat boyunca 2 tane latte içip 12 liraya ttnet wifi ile bedavadan internetimi kullanıyor, strength dersimin ödevlerini bitiriyor, ertesi günkü sınavıma çalışabiliyorum.

para bir araçtır. keyif almak ve huzur duymak için parayı harcarsın, biriktirmezsin. isteyen gider 9 tl verir starbucks'ın venti boy en pahalı kahvesinden içer 30 dakikada bitirip gibtir olup gider, kimi 2 tane venti americano alır 6 saat starbucksta oturur 9 tl harcar ve çıkar

eğer özgaziantep tabldotta veya senin gittiğin huur çocuğu kaynayan kahve, kenar mahalle cafesi, pastane gibi mekanlarda da bu fiziki şartlar bulunursa, oralara da gideriz dıbınoğlu, kimse starbucksa amerikan mekanı diye gitmiyor. herkes esra ceyda kardeşler mi amın çığlığı

zenginin malı züğürdün çenesini de yorar bu arada kardeş. kendine iyi davran