1. 1.
    0
    Kalabalıklara takılıyor gözlerim. Farklı yönlere doğru benzer amaçlarla ilerliyorlar. Ulaşmaya çalışıyorlar, telaşlılar, kimi zaman hevesliler, kimi zaman hırslılar, acı çekmekteler, ara sıra düşüp ölmekteler… Ötekiler, kalanlar yürümeye devam ediyor, ölüler toprağa karışırken yaşayanlar işlerini hallediyor, vakarla, ciddiyetle, sorumluluk duygusuyla. Öte dünyaya iş bırakmamanın derdine mi düşmüşler yoksa! Toplu bir hipnoz bu, gözler açık, görüş ise kapalı. Öte yandan bir kibir almış yürümüş ki insan ruhlarında, uyuyuşun bir numaralı tetikleyicisi. Böylece insan kendine sonsuz güveniyor ve uyumaya devam ediyor kendinden emin, ayık olduğundan emin, yaşıyor olduğundan emin, mutlu olacağından emin…

    Şöyle bir durup düşünenler oluyor soluklanmak için. Nefes nefese, duruyor. Ne yapıyorum ben, diye soruyor kendisine. Her ne yapıyorsam sebebi ne bunun? Göz göze geliyorum bu adamla. Gözlerinden okuyorum soruları. Neredeyse başaracaktık. Sonra o sağa dönüyor, bense direk devam ediyorum. Camekânlarda yansımamı görüyorum. Benim bu. Duruyorum ve bana bakıyorum, yansımam da bana bakıyor. O anda usulca kabulleniyorum: Hiçbir şey bildiğim yok ama yaşamak istiyorum, diğerleri gibi. Şaşkınlığımı bastırdığımı zannettiğimi varsayarak gülümsüyorum ve ben de karışıyorum kalabalığa ve suni kaygının içinde kayboluyorum.
    ···
   tümünü göster