+2
-3
Ben söylemiştim, izmir’e yakışmazsın…
Hani vazodaki çiçeklerin arasına terlik sokmuş gibi…
*
Bu yüzden sevmiyorsun izmir’i…
Kemeraltı esnafının, sabahları sulayıp süpürdüğü çarşıda toprak kokusunu çekip… Alsancak’ta eğlenip… Konak’ta zenginleşip… Göztepe’de kalabalıklaşıp… Kadifekale’de kavga edip… Kordon’da sarhoş… Karşıyaka’da âşık olamazsın çünkü…
*
“Denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokan şehirdir izmir” diyorlar…
Kalamar…
Midye…
Rakı…
Eeee sen rakı bardağına benziyor diye TBMM’deki su bardaklarını değiştirdin ya ilk iş olarak badem…
*
izmir’in trafo direklerine selam ver, alır…
El salla gelip geçen teknelere, faytonlara, otobüslere…
Banktaki senin gibidir, otur yanına…
Aç yüreğini…
Takıl…
Kadın, erkek fark etmez…
Hepsi insandır…
Ama sen, “Oval cisimlere bakmak haramdır” dedin…
O günden bu yanadır; araba çamurluğu, damacana, benzin bidonu, karpuz gördüğümde yüzüm kızarır…
Senin adına…
*
Sanayide olsun, finansta olsun, sermaye babalığında olsun, ticarette olsun, çok gelişmemesinin nedeni, izmirlinin fazla paragöz, cambaz, cin, cingöz olmayışıdır aslında…
izmir’in bir palmiye ağacı, bir fabrika bacasından daha değerlidir…
Yeşil parkları ise aynalı gökdelenlerden…
Bu yüzden zaten; kargoya verip de sana izmir’in “ihalelerdeki kirli rüşvet kayıt defterini” göndermediler…
Yine de çöktün boğazına…
*
izmir’i sevmiyorsun…
Çünkü izmir Türkiye’nin yüz akıdır…
Sen ise yüz karası olursun ancak…
Ve kaçınılmazdır…
“Türkiye izmir olacak…”