1. 6001.
    +8
    http://fizy.com/#s/1airnf

    “yani, biraz kazık yemen, tecrübe kazanman gerek mi diyorsun?” diye devam ettim, ifademi bozmadan..
    ilk kez gözlerini kaçırarak,

    “öyle... tecrübe eşittir hayattan yediğin kazıkların toplamı değil mi zaten (:” deyip güldü, az önceki makara durumuna dönmeye çalışıyordu, ama izin vermedim,

    “peki bu gönül işleri..tecrübeler..gönül işleri ile ilgili tecrübeler…sadece acı olaylardan ve yenilen, atılan kazıklardan mı ibaret yani?..hiç güzel tecrübelerimiz olamaz mı? Dönüp baktığımızda mutlu bir şekilde hatırladığımız gönül işleri?” deyip muhabbeti iyice derinleştirdim..artık farkında olmadan kazmama yardım ettiği kuyudan çıkması çok zordu…devam ettim, kritik darbeyi vurdum,

    “olgunlaşmak için ille de acılar çekmemize gerek yok..akıllı insan, mutluluklarından, başarılarından da ders çıkarır, tecrübe kazanır” dedim..hani az önce size demiştim ya, “benimki de atasözü kategorisine girer mi?” diye, sanırım şimdi o espriyi daha iyi anlamışsınızdır :p o karambolde, müzikte, gürültüde o lafı nasıl sıçtım bilmiyorum ama, bence güzel denk gelmiş, bak hala kullanıyorum (:

    Ve benim bu sorum, üzerine de soruya verdiğim kendimce cevabın ardından aramızdaki en büyük sessizlik oldu..(6-7 saniye filan)..nihayet ayçayı da tamamen ciddi moda geçirmeyi başarmıştım sanırım..ilk defa kelimelerini seçerek konuştuğunu fark ettim,
    “haklısın aslında..keşke öyle olsa tecrübelerin hepsi..ama kolay değil..insan neler yaşıyor..”

    “benimkilerin hepsi öyle” dedim içten bir şekilde gülümseyerek..”bundan sonrası için seninkilerin de öyle olmasında yardımcı olabilirim”

    O da güldü..bir acayip baktı yüzüme..sanki beni tartıyor gibiydi..”bu çocuk aslında ne derece samimi?” diye mi soruyordu kendine, ya da“bunda özel bir şey var mı? Olabilir mi? Yoksa sadece varmış taklidi mi yapıyor?” mu diyordu?..

    Gene sessizlik oldu..manalı gülümsemesine bakışları da eklendi..soran gözleri üzerimdeydi..sanki, “sözün bittiği yerdeyim ben..sen bir şey söyleyeceksen de şimdi tam zamanı” der gibiydi..
    “yarın akşam” dedim.. “dokuzda xxx durağından alırım seni?”

    Gülümsemesi büyüdü..nihayet artık tamamen şakayı, komikliği bırakmıştı..onun da heyecanlanmaya başladığını hissedebiliyordum..karşımda..bana akşamın başından beri ilk kez içten ve etkilenmiş şekilde gülümsüyor..iç sesim beni tekrar ve tekrar “çak” yapmaya davet ediyor..güzel bir kadını etkilemek..onu böyle gülümsetmek…doğrusu “çak” yapmaktan daha iyi bir kutlamayı hak ediyor..

    “peki” dedi gülümseyerek, ama tonlaması “hadi bakalım, görücez ne numaran varsa” der gibiydi..”dokuzda, xxx de..ben ısmarlıyorum yalnız baştan anlaşalım (:”
    “ben davet ettim, ben ısmarlarım” dedim sırıtarak, “sen edince de sen, ödeşmiş oluruz ;)”

    Etrafımızda akan insanlar ve renkten renge koşan müzik sanki görünmez bir duvarın ardında, bizden apayrı kalıyor gibiydi..sanki sadece ikimiz vardık, iki sandalye, bir de masa vardı..yudumladığımız bardaklarımız vardı..birbirimize gülümseyerek bakarken, hangimizin aklından neyin geçtiğini anlamak neredeyse imkansızdı..dışarıdan bizi gören bir göz, birbirine sevgiyle bağlı, ilişki arifesinde ya da zaten içerisindeki muntazam bir çift görüyor olabilirdi…ama benim tek düşündüğüm şey, yarın beraber geçireceğimiz uzun gecenin finaliydi..

    Ayçanın ne düşündüğünü ise ancak hakemin son 90 dakikayı başlatan düdüğünü duyduğumuzda öğrenebilecektim..ama içgüdülerim, bana bu işin peşini her halükarda kovalamam gerektiğini söylüyordu ve ben, ilk kez onlara kapılıp gitmeye bu kadar yatkındım…çünkü başka bir şey düşünmüyordum bile..şimdi eski ben olsam, ohooo..yok işte berile ayıp oldu, bilmem şuna şöyle oldu..şimdi şöyle dersem ne düşünürler, böyle desem ne olur..diye elli çeşit kuruntunun içinde kaybolur giderdim, ve şu sıralarda da berille dirsek teması şeklinde şarkılara ayakta eşlik ediyor olurdum..

    Sonra da “bu kız iyi kız ya, ben buna da acı çektiremem” deyip kızı bir daha arayıp sormaz, buluşma tekliflerini reddeder, öyle hıyar gibi takılırdım işte..amk…

    Derin bir nefes aldım..teklifimin kabul edilmesinin beni rahatlattığını bilerek fazlasıyla belli ettim..derin bir oh çeker gibiydim zira..kız gülünce,

    “bazı konularda hala toyum haklısın” dedim..gülüştük..sonra ayaklandım, elimi uzattım,
    “dans?”

    Gülerek elimi yakaladı, ayağa kalktı,

    Birkaç dakika sonra bizim çocukların yanında, kol kola hande yener şarkılarına eşlik ediyorduk..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster