kayser sozer e ve diğer inci ayarlarına cevap

bu yazı kayser sozer, murat bardakçı gibilerinin ezberden eleştirileri üzerine yazılmıştır.
kayser sozerın yazısı : http://tinyurl.com/ylaea4u
murat bardakçı'nın yazısı : http://tinyurl.com/ybl6u6f

---
chapter one : prologue
---

madem sen bizim dilimizi anlamıyorsun, ben senin dilinle konuşayım.

"olum bak ağzını gibtiğim muallaksi"

sen ne kadar sahtelik, yapmacılık kokan sahte bir formal usülle bir şey yazıyorsan ben de bu sözlükte tam aksini yapıyorum. çünkü senin tam aksinin ancak seni nötrleştirebilecek kuvvette olduğuna inanıyorum.

öncelikle göremediğin bir şey var. buradaki insanlara "insan değil", "boş", "gerizekalı", "onlar kim ki", "hiçbir şey" diye hitap edip duruyorsun. buradaki insanlar "halk", "kamuoyu" ve en önemlisi "alter-ego". eğer biri senin yüzüne hiç küfretmemişse, o kişi senin hakkında hep yalan söylememiş demektir.

bu sözlüğün varlığı, gurur kaynağıdır. neden mi?. aşağıdakileri "oku-anla-yorumla-sonuç çıkar".

---
chapter two : fear
---

tüm gün o iğrenç kokunu bastırmak için sıktığın parfümlerden, seni maymuna çeviren saçına şekil vermenden ve en önemlisi kendine "kültürel" bir karakter yaratmaya çalışmakla uğraşmaktan sen "kaybolmuşsun".

uzun süredir ilk defa bir insanın kaybolduğunu bu kadar net görüyorum.konformizm içinde yok olmuşsun. sen nesin?, seni yaratan şeyler neler?, çevrendekiler kim?, etrafında kimler var?

tamamen kaybolmuşsun.

küfürün rahatsızlığı konusuna gelirsek, küfür, 'bastırılan kelimeler', seni bu kadar rahatsız ediyorsa, allah aşkına sen hangi toplumda yaşıyorsun? kendini nereye ait hissediyorsun, cinsiyetini erkek kabul ediyorum, "oh çok zekisin bebeyim, toplumun üstündesin" diyen kızı mı arıyosun? ne zaman tatmin olup içinde olduğun toplumu kabullenebileceksin?

ve içinde olduğun toplumun en iyi örneklerinden biri olan "inci sözlüğü" anlayabileceksin.

belki de bu toplumun vandalizme ihtiyacı var?
"entellektüelizm" diye adlandırılmış, iğrenç yapmacılığa küfretmeye, senin gibi analitik düşünemeyen ezbercilerle dalga geçmeye ihtiyacı var. peki neden? bu ihtiyacı yaratan ne ?
"senin osuruğunun gerçekten güzel koktuğuna inanmaya başlaman."

burada kimse gerçek adını kullanmıyor, belki gerçek nickini, gerçek karakterini bile kullanmıyor. bunun nedeni "söylemeye utanmak" değil, senin gibi yavşakların oluşturduğu toplumda "küfürcü, serseri" damgasını yemek istememesidir. çünkü bu damgayı yiyen kişiler en başta ciddiye alınmaz, ki senin burayla ilgili hiç bir şeyi ciddiye almadığın ortada ki bu kadar dogmatik, çarpık düşüncelere sahip olabilmişsin. işte senin gibi gerzeklerle uğraşmamak için yazarlar kendini belli etmez.

en başta "sen", buradaki yazarlara "siz", kendine "ben" diyerek sınırı çiziyorsun. ve "biz", "sen"in gibilerle bir şey ürettiğiniz için değil, bu annesinin prenses kızı tarzı çektiğiniz sınırlarla düştüğünüz komik halle taşşak geçiyoruz.
burda komik olanı görememen, komikliğin olmaması değil senin kör olmandandır. saçma sapan mailler okundu evet, ve bu komik. senin gibi "siz, biz ayrımı çeken yavşaklar" senin tabirinle "bizim" tarafımızdan bir hayli taşşak unsuru haline gelmiştir. çünkü osurukları zütünde patlamıştır.

bir de murat bardakçı'nın, "klavye delikanlıları" muhabbeti var. neymiş biz sadece klavye karşısında konuşabilen, sosyal hayatta bunların zütünü yalayan asosyal hödüklermişiz. ulan illa yüzyüze görüşmek istiyosan üye olup, özel mesaj atarsın, görüşürüz. ha görüşmeye gelmez biri, o zaman ona "klavye delikanlısı" dersin ki bu hala bizi "klavye delikanlıları" yapmaz.

senin gerçekten korunmaya ihtiyacın var. çünkü çok savunmasızsın. gelecek en küçük taciz sonucu tecavüze uğramaktan o kadar korkuyorsun ki "kurallara (örneğin küfür yasağı)" sığınıyorsun.

"hayatın her alanındaki vasatlık sözlüklere de bulaştı".
allah aşkına bu ne gibim bi önermedir?. gerçek korkun hayatın her alanındaki vasatlığın kız arkadaşını senden daha iyi tatmin etmesi sonucu senden terk etmesi, annenin babanı ve seni bırakıp başka bir adama gitmesi mi?

bir insan "ben hiç kitap okumadım" diyorsa bu gayet normaldir. nedenini biliyor musun? çok basit aslında. çünkü hiç kitap okumamışlardır ve doğruyu söylüyorlardır. doğruyu söylemekten normal ne olabilir ki?
ki normalin, anormalin sınırlarını senin gibi itler çizdiği için şu an böyle gibik bir toplum düzenine, eğitim sistemine vs. sahibiz.
bazı insanların gözünde yer etmiyorsun, bu belli ki onların gözünde yer edebilmek için çok kitap okudun ve toplum seni şişirdi. şimdi de bu kadar rahat insanların olması seni rahatsız ediyor.

sözlük yazarları tv'ye tapıyor dedin. bir de şöyle düşün. belki sözlük yazarları tv'yle ilgili hiç bir şeye tapmıyor. bunları kutsallaştıran sensin, onlar sadece senin kutsalların dalga geçince sen ve senin gibilerin suratındaki büzülmeden zevk alıyor. ve aynı yazdığın gibi, bundan direkt kendileri zevk alıyor, ve açıklaması da basit gözüküyor.senin gibi anne/babasından alamadığı güveni sistemden arıyan özgüven eksiği puştlar olmadıkları için.

"adını söylemek istemediği" sözlükmüş. bi gibtir git. daha buradan ne kadar yavşak, tribünlere oynayan, samimiyetsiz, muallakliğinin ortaya çıkacağından korktuğu için homofobik tavırlar veren puşt olduğun ortaya çıkıyor.

hayatındaki bütün anti-kutsallar bunlar mı? "çocuk ferresi, içest, küfür, her şeyin serbest olması". biz buna anarşi·zm diyoruz. sonsuz serbestlik.
evet ekşi sözlük ne kadar kutsal bilgi kaynağıysa burası da o kadar anti-kutsal bilgi kaynağıdır. anarşik bir sözlüğü bunlar olduğu için suçlayamazsın, anarşizmi suçlayabilirsin.
anarşizmi suçlayan adam da başlında kendinden korkar. ve insanların bu korkusu, anarşizmi ütopya haline getirir.
ayrıca araya bir de "çocuk ferresi" lafını sıkıştırmışsın, güzel laf. en dincinin de en hümanistin de her kitlenin nefret ettiği bir şey. ulan züt herif burda çocuk ferresi ne arıyor?

biz de "hayır sadece burada yazarız" diye seni kandırmaya çalışıyorduk, gerçekten çok zekisin bilader. ekşi sözlükte kız kaldırmak için her şeyi yapıyorum burada içimdeki gizli hayvanlık çıkıyor koy züte rahvan gitsin diyorum. işte ego ve süperegon bundan ibaret ki sınırları böyle sert çiziyorsun.
mına kodumun çocuğu bütün korkularını burada görmen, bunların korkunç olduğunu göstermez.

"eskiden sanal sözlük yazarlığı, yalnızca pgibolojik bir rahatsızlıktan ibaretti, oysa şimdi insanlıktan çıkmaya kadar vardı."
???
ahahah
???
kusura bakma formattan koptum ama harbi nesin lan sen?, söyle bakayım bi kendini ne olarak görüyosun?

lafını yine değiştirerek sana sunuyorum:
"senin tek derdin (o özendiğin televizyon ünlüleriyle) bir an olsun eşitlenebilmek"

---
chapter three : epilogue
---

iki sevinç kaynağı arasındaki farkı görebilmen için yazıyorum; bu kadar burada övdüğün insanlar, o programda kablo taşımana izin verse sen oturup evde o insanlarla konuşacağın konu başlıklarını ezberlersin. buradaki yazarlar ise kablo ile osuruk bombasının nasıl yapılacağını araştırır. işte fark bu.

ayrıca "önemli insan" kriterini gibeyim senin. benim için önemli insan, tüm gün ekip biçen çiftçidir, oturup mesaisini tamamladıktan sonra burada rahatlayan devlet memurudur. arkasından küfredilince gülebilen, küfredebilen insanlardır. asla yapmacık, televizyon kahramanları murat bardakçı ve tayfası değildir ve tek hedefi onlarla bir sayılabilmek olan "sen" değildir.

"zengin düşmanısınız. başarı düşmanısınız"
senin kafandaki zenginliğin parayla bir tutulması anlayışının düşmanıyız, parası olan adamın çocuğunun özel okullarda okuması, dershaneye gitmesi ve torpillerle bir yere gelebilmesinin "başarı" anldıbına geldiğini savunanların düşmanız.

aynı zamanda aramızda dermatoloji uzmanları, bir çok ünlü ve sizin "başarı" kriterinize göre gayet başarılı bir çok isim de bulunmaktadır. bu nicklerin arkasında ve burada kimsenin, senin/sizin yapacaklarınızdan korkusu yok. sizin sayenizde oluşan bu toplumun hastalıklı yapısında, bize tamamen önyargı ile yaklaşılmasını istemiyoruz sadece. eğer bu önyargı olmasaydı veya mantıklı olsaydı, zaten toplum çok farklı, ünlülerimiz, saygı duyulan insanlarımız çok farklı olurdu. emin olun siz saygı duyulanlar içinde yer almazdınız.

hasgibtir bi de konuyla ilgili film örneği vermişsin. o zaman ben de onu şöyle yontayım; "koskoca dabbe filminden korkan neden birkaç kişi? cevabı uzakta aramaya gerek yok, en güzel, en korkunç filmimiz 6 sene önce (büyü) çekilmişse, aynı nedenden."

yukarıda da yazdım. buradaki sözlük yazarları, halk, kamuoyu ve ne kadar inanmak istemesense sen'sin.

(p.s. bu arada aynı korktuğun gibi, kendi deyiminle "gözlüklü bin, salak" olduğuna inanıyorum)