kayser sozer e açık mektubumdur

katıldım.

Kısa ve öz yazıcam ayılar. özet de geçerim.
Burada kendi adıma ve bir çok ‘yazan’ denyo adam adına şunu söyleyebilirim ki,burada kimsenin bir amacı yok.ne sizler gibi Timuçin eseni kafede görüp, gelip buraya aa gördüm, daş gibiymiş yazıyoruz;ne de yine sizler gibi okuduğu üç beş kitaptan öğrendiği,ve dimağlarına diktikleri deli gömlekli ideolojilerini* bir hiç uğruna günlerce tartışıp bir gibe yaramayan ve varamayan adamlar oluyoruz. hiçbirini yapmadan mesut bahtiyar ve sonunun ne olacağını bile göre üç günlük dünyada kısa vadeli eğlencelik peşinde koşuyoruz.

sizin gibiler belki hayatında hiç panayır görmemiştir. sırf bu yüzden bile şunu söyleyebilirim ki,çok sanala kendinizi çok kaptırmışsınız. bizim burada yaptığımız nedir, bunu niye bu kadar kafanıza takıyorsunuz ki?ne kimseye ayar niyetim var,ne de dehşetili sosyolojik tahlillerim. olsa da yazmam, niye yazayım. üretkenlikten bahsediyor bazı dal yaraklar. üretememişiz falan filan..bu apayrı mesele, yanlış yerden girmişsin. akabinde sana ne ürettiğini sorarlar, öyle kalırsın. sonra o tv lere atılan mailler.ne olmuş yani? birinin tavuğuna mı kışt demiş bunu yapanlar. bunu savunmak adına söylemiyorum,ama o kadar çirkinlik varken televizyonda, bunu naçizane bir bir nisan şakası olarak algılamak bu kadar mı zor? küfür falan edildiğini de düşünmüyorum maillerde.ne amaçla,ve hangi yöntemle yapıldığına daha dikkatli baksın o eleştiren dal yaraklar..

O interneti icat eden de ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinlerci’ midir, merak ederim ben.bu tartışma antik çağa gider. iyisi mi siz hiç takmayın o güzel kafalarınızı, çok üretin memleket kazansın.

• cemil meriç'ten esinti.