1. 1.
    0
    Film bittikten sonra bunu yazma eğilimini cumartesi günü gösterebileceğim film olmuştur. Film acayip içimi acıttı.Öğrencilerin üzerine yazdığıkları kağıtları hocasına uçak yaparak yollamasından ve boyları yetmedeğinden dolayı camdan sadece ellerinin görünmesi, pepinotun koltuğunun altına aldığı oyuncakla gelip "lütfennnn" diyerek attığı bakış, pepinotun cumartesi hayali değil sanki benim hayalimmiş hissini uyandırdı.
    Sonunu tahmin edebildiğim klagib, küçük konusuyla, eğitim insanının nasıl? olması gerektiğini anlatan biraz daha uzun olabilirdi tadı veren eğitimle uzaktan yakından alakası olan insanların izlemesi gereken bir filmdir. Nasıl demişken reaksiyoner müdürümüzün öğrenciye sorduğu mareşal nasıl ölmüştür? sorusunda yatıyor .Öğrencilerin her türlü pozitif veya negatif davranışlarının sebeplerini aramak yerine nasıl ceza verebilirim konusuna eğilmiş ve başarısızlığını çocuklara mâl etmiş cezaevi müdürünü oynayan budala bir eğitimci. Diğer yanda neden hademeyi yaraladılarını merak eden mümessil. Hademeyi yaralayan öğrencilere verilen ceza ile suçun arasındaki nedensellik ağı koparıldında suç yok oluyor. Yapılması gerekeni en mükemmel şekilde yapan müzik hocamız öğrenciye ceza olarak hasta bakıcılık yapmak üzere tayin ettiğinde çözüme ulaşılıyor.Her öğrenciyi kazanmak adına verdiği çabayı, verdiğini aldığında daha iyi anladık. Etkinin tepkiye neden olduğını öğreten bir ders gibi..
    Bazen inanmak yetiyor gerçek yapmak için. Belki de, bunu anlamak isteyen anlıyor... ne farkeder ki... film bitiyor, müzikse devam ediyor hep...
    ···
   tümünü göster