otobüsler için yaptığım tespitler

--- okumayacaklar gibtirip gidebilir ---

ccc belediye otbüsü ccc

beyler öncelikle selam eder saygılarımı sunarım.
19 yıllık kah ankarada kah istanbulda otobüse binme hayatım boyu çok insanla karşılaştım ve bir çoğunun birbirinin taklidi olduğunu farketmem sonucu bu başlığı açtım

öncelikle istanbuldaki otobüsleri genel olarak iki gruba ayırmakla başlar isek;

- belediye otobusü : genellikle 30 yaş üstü abilerin kullandığı,daha önceleri kırmızı beyaz renktedirler, sonraları yeşil renkte olan fakat istanbulun seçimiyle yavaş yavaş mor renge alışmaya çalışan otobüstür. bu otobüsler durak dışında - bir iki istisna dışında - sittinsene durmaz. kırmızı ışıkta duruyor diye yanına giderseniz bile genellikle şöförün sizi aşalıyıcı bakışlarına uğrarsınız. daha çok inişiniz "kaptan arka kapı" şeklinde gerçekleşir.

- özel halk otobüsü : daha genç kadrosu vardır. genellikle renkleri mavidir. öyle belediye otobüsleri gibi renkten renge girmemişlerdir. otobüslerin huurlarıdır. yolcu gördüğü anda 180'le gitse bile frene köklenir söför bey abiler. duracak sinyalleri ne zaman düğmeye basarsanız basın yanar ve yolcu indirme - bindirmede pek sorun yaşatmazlar. fazladan para vermeyip yararlanabilceğiniz tek özel hizmettir.

---

kısa bir özetten sonra şimdi şöför bey abilerin tespitlerini yapabiliriz.

- durak dışında durmayan şöför : tam bir devlet memurudur. kurallara uyar. siz otobüsün içine kuscak vaziyette "kaptan nolur ön kapıyı aç" deseniz bile size yüz vermez. genellikle küfür yer fakat işini doğru düzgün yapan insanlardır. ellerinden öpülesi insanlardır.

- ayağını gazdan çekse ölecek şöför : bu huur çocukları evden çıkmadan önce hız tuzağı (speed) veya hızlı ve öfkeli ( fast & furious ) izlemiş insanlardır. bazı duraklarda durmaz, hatta elinden gelse direk taksimden rumeli hisarüstüne kestirmeden gitçek insanoğullarıdır. çoğu zaman genç olan bu adem oğulları, geç kalan yolcuların yüzünü güldürse de, içerde bulunan yaşlı teyzelerden ve durakta bekleyen insanlardan küfür yer.

- "evet arkaya doğru ilerleyelim arkadaşlar" deme hastalığı olan şöför : Bu şöför abiler, genellikle ınsanın sinir katsayılarını zorlayan insanlardır. otobüs bomboş olsa bile bu lafı söylemeden bir ring bitiremezler. hatta bazı bu hastalığa yakalanan insanlar abartıp bizzat yolcuya bağırabilen insanlardır. örnek verecek olursak " gözlüklü bayan arkalar boş lütfen ilerleyelim" e tabi gözlüklü bayan da bu zorlamadan sonra el meccbur gitmek arkaya doğru ilerler. genellikle 35 yaş bunalıma giren abilerden "daha nereye kadar gidelim" şeklinde genelde bağırarak olan tepkileri alsalarda liseli ergen zihniyetinden kısık sesle "daha napalım adamın zütüne mi girelim" şeklinde tepkiler alabilirler. genelde bu tepkilere hak veririm, fakat liseli veletlere hak vermem tabiki.

- köyden indim şehre adabıyla yaşıyan şöför : bu kardeşlerim ise genelde bayanlara ve yaşlılara çok naziktir. her türlü lafının başına bayan veya beyfendi ekler, kravatını asla çıkarıp yanına koymazlar. insanlara saygılıdırlar. fakat çoğu yoğun iş temposundan olacak ki ayakkabılarını çıkarır pedallara öyle abanırlar. ama ayak kokusu asla yaymazlar. alınlarından öpesiniz gelir. onlar ki kolonya ve benzeri şeyler kokan insanlardır.

- emekli yaşı gelmiş ama hala görevine devam eden şöför: ya ben bu amcalara ne desem boş, onlar ki yanakları kırmızı, onlar ki hayatlarını bu işe adayan insanlar. sanki bir pikniğe gidermişcesine sürerler otobüsleri. fren pedallarına çok nazik davranır, gaz pedallarına fazla dokunmazlar. vitesle işleri olmaz. hep 1. viteste takılırlar. böyle de nazik ve kibar insanlardır. genellikle kulaklık takıp yüksek sesle müzik dinleyen terli ve telaşlı gençlerden küfür yerler. ben geç kaldığım zamanlarda yavaş diye kızamadığım tek insanlardır. öyle işte.

- şakirt şöför : yavaş yavaş soyu tükenen bu abilerin sakalları çene altından itibaren 20 cmnin yukarısında olmaz. olamaz. kriterleri budur. genellikle otobüste yanlarında yasin veya kuran taşıyan, otobüs kapılarını açmak için yarıyan tuşların oraya bismillahirrahmanirahim yazısı yapıştırırlar. dini görüşlerini bu kadar çok göz önünde tuttukları için genellikle sevemediğim şöförlerdir. takdir edersiniz ki din başka, şöförlük başka.

yani kısacası, her şöför bizim varcağımız yere gitmemiz için ter döken, iyi insanlardır. onlar olmasa napardık değil mi ? hepsinin ellerinden öpüp yazıma biraz ara vermek istiyorum arkadaşlar, 30 dakikaya buralardayım.

--- yazıma yolcularla ilgili olan tespitlerimle burdan devam edeceğim arkadaşlar bilginize ---

edit: bence panpalarım da güzel yazdı fakat sadece benim yazdıklarım için http://inci.sozlukspot.co...cok-komikmis-admin-kardes