1. 26.
    0
    gecenin saat üçünde iki kızla fenerde bir kafede oturuyorsunuz. kızlardan biri azgınlık krizine giriyor. alanen diyor ki, gözümün önünde yaraklar dans ediyor. kuduruyor ve gözünüze bakıyor. sizse sadece omuzlarını ovup, sakinleştiriyor, göğsünüze yatırıp yumuşatıyorsunuz.

    şimdi benim açımdan bu nedir, aşk mı, ne alaka?

    peki ya kız için? tanıştığı erkeğin her şeyden önce gibiş performansına bakan bu kız için aşk nedir?

    sonra soruyor öbür kız, yahu sen bu kızı ne tak yedin de kendine bu kadar aşık ettin?

    cevap mı? ben kıza aşık değilim ki? aşk o kadar ucuz mu?

    ama kız değişti süratle. erkek eli değirmez oldu kendine. nedir bu değişim?

    sevilmek için dıbına ihtiyacı olmadığını gördü işte. bir yudum bile değil, dudaklarını ıslatacak kadarcık bir sevgi için dıbını vermesi gerekmediğini gördü. artık önce insan oldu. oğlan kaldırmak için gezmektense, heykel kursuna gitmeyi düşünüyor artık. ve mutlu, gerçek anlamda mutlu.

    ne arıyorsunuz? mutluluk mu? aşk mı, ciks mi? ne aradığınızı biliyorsanız, bulmak kolay, çok kolay.
    ···
   tümünü göster